Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/22727 E. 2015/27104 K. 18.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/22727
KARAR NO : 2015/27104
KARAR TARİHİ : 18.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli (kamu malına) mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Adli soruşturma kapsamında … Polis Merkezi Amirliğine görevlilerce getirilen (piyade er-asker) sanığın, nöbetçi memurluğu (müracaat) odasındaki taşkın hareketleri nedeniyle kendisine zarar vermesini engellemek amacıyla kelepçe takıldığında kafasına alçıpandan mamül duvaa vurup 16*12 cm ebadında oval göçük oluşturması eyleminin “nitelikli (kamu malına) mala zarar verme” suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma-kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1-Sanığın, olaydan sonra “kovuşturma başlamadan önce” bizzat pişmanlık göstererek … Polis Merkezi duvarındaki göçüğü, alçı ustası arkadaşı … … oraya götürerek tamir ettirdiğini 26/04/2013 havale tarihli temyiz dilekçesinde belirtmiş olmasına göre bu hususun araştırılıp hakkında TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen “etkin pişmanlık” hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması,
2-Kabule göre de; TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “…kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine, ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanabileceğinin dikkate alınmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.