Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/22551 E. 2015/27133 K. 18.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/22551
KARAR NO : 2015/27133
KARAR TARİHİ : 18.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, hakaret, tehdit, kasten yaralama
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan … vekili ve katılan sanık … ile katılan sanık … müdafiinin temyiz dilekçelerinin içeriklerine göre, temyiz istemlerinin katılan sanık … hakkında kasten yaralama, mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine, katılan sanıklar Remzi ve Burhan hakkında hakaret suçundan verilen beraat hükümlerine, katılan sanık … hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ve katılan sanık … hakkında katılan …’a yönelik tehdit ve hakaret suçlarından verilen beraat hükümlerine ilişkin olduğu belirlenip, bu hükümlerle sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Tehdit, bir kimsenin başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına,vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir.

Mağdura yapılan tehdidin,onun iç huzurunu bozmaya,onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi,verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır. Tehdit suçunun, bahsedilen yasal unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği olaysal olarak değerlendirilmeli, fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, söylenme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınmalıdır.
Hakaret suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye …, şeref ve saygınlığını incitecek ölçüde, somut bir fiil veya olgu isnat etmek yada yakıştırmalarda bulunmak yada sövmek gerekmektedir. Kişiye isnat edilen somut fiil veya olgunun gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur. İsnadın ispatın konusu ayrıdır. Somut bir fiil ve olgu isnat etmek; isnat, mağdurun … şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte olacaktır. Mağdura yüklenen fiil ve olgunun belirli olması şarttır. Fiilin somut sayılabilmesi için, şahsa, şekle, konuya, yere ve zamana ilişkin unsurlar gösterilmiş olmalıdır. Bu unsurların tamamının birlikte söylenmesi şart değildir. Sözlerin isnat edilen fiilî belirleyecek açıklıkta olması yeterlidir. Çoğu zaman isnat edilen fiil ve olgunun, hangi zaman ve yerde meydana geldiğinin belirtilmesi, … ve saygınlığı incitecek niteliği tespit için yeterli olmaktadır. Tarafların sosyal durumları, sözlerin söylendiği yer ve söyleniş şekli, söylenmeden önceki olaylar nazara alınarak suç vasfı tayin olunmalıdır. Hakaretin kişiyi küçük düşürmeye yönelik olması gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amaçlı belli bir siyasi kanaatin isnat edilmesi hâlinde de suç oluşacaktır. Bir kişiye yönelik sözlerin veya yapılan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, topluma hâkim olan anlayışlar, örf ve adetler göz önünde bulundurulmalıdır. Suçun alenen işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Aleniyet, belirsiz sayıda kişilerin hakaret oluşturan sözü duymalarına olanak sağlamak suretiyle suçun işlenmesini ifade eder. Failin, hakaret oluşturan sözün duyulması olanağını yaratmış olması yeterlidir. Söylenen sözün fiilen duyulmuş olup olmaması önemli değildir.
Katılan … ile sanıklar …, … ve …’un kardeş olup aralarında kız alıp verme meselesi yüzünden husumet bulunduğu, suç tarihinde katılan sanık …’in aracı ile kardeşleri olan katılan … ve katılan sanıklar … ile … evinin önüne geldiği, akabinde burada çıkan tartışma sonucunda katılan sanık …’in diğer kardeşlerine hitaben “hepinizi kurşuna dizdireceğim“ diyerek tehdit eyleminde bulunduğu, ayrıca sinkaflı kelimelerle hakarette bulunup aracını katılan sanık …’nin üzerine sürerek basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde yaraladığı, buna karşılık katılan sanıklar …. ile … da katılan sanık …’e hakaret edip tehdit eyleminde bulunarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde yaralayıp aracına zarar verdikleri, bu şekilde katılan sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1- Katılan sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;

Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre karar tarihi itibariyle; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, katılan sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi gereğince REDDİNE,
2- Katılan sanıklar … ve … hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine, katılan sanıklar … ve … hakkında hakaret suçundan verilen beraat hükümlerine ve katılan sanık … hakkında katılan …’a yönelik tehdit ve hakaret suçlarından verilen beraat hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelemesinde;
Mahkemenin katılan sanıklar …, … ve …’un atılı tehdit ve hakaret suçlarını işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak güvenilir vicdani delil bulunmadığı gerekçesine dayanan beraat kararlarında ve sanık savunması, katılan ile tanık ifadesi, adli rapor içerikleri ve tüm dosya kapsamına göre kasten yaralama suçunun katılan sanıklar … ve … tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkumiyet kararında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan … vekili, katılan sanık … müdafii ve katılan sanık …’un temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 18.06.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.