Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/22235 E. 2014/22057 K. 24.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/22235
KARAR NO : 2014/22057
KARAR TARİHİ : 24.12.2014

Tebliğname No : 15 – 2013/162408
MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2013
NUMARASI : 2012/1348 (E) ve 2013/322 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır.Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda;
Sanığın ”www…..com” adlı internet sitesine bilgisayar satmak için verdiği ilan üzerine, ilanda belirtilen numarayı arayan katılan ile 1.000 TL’ye bilgisayarın satışı hususunda anlaştığı, katılanın parayı sanığın bildirmiş olduğu hesaba yatırmasının ardından sanığın kargo ile göndereceğini söylediği bilgisayarı göndermediği gibi bir daha katılan tarafından kendisine ulaşamadığının iddia ve kabul olunması karşısında, eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f maddesinde tarifini bulan ”Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına dair delilleri takdir etme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 24.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.