Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/22229 E. 2015/26983 K. 17.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/22229
KARAR NO : 2015/26983
KARAR TARİHİ : 17.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme
HÜKÜM : Düşme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanığın eşi ile arasındaki sorunlar nedeniyle kayınbiraderi olan mağdurun işlettiği kahvehanenin önüne gittiği, burada mağdurla tartıştığı, tartışma sırasında mağdurun işlettiği kahvehanenin camını tekme atmak suretiyle kırdığı, bu şekilde mala zarar verme suçunu işlediği iddia olunan olayda;
1-06/12/2006 tarih ve 5560 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesine göre, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemeyeceğinin belirtilmesi ve güveni kötüye kullanma suçunun da 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesine göre etkin pişmanlık öngörülen suçlar kapsamında olması nedeniyle, suç ve hüküm tarihi itibariyle sanık hakkında uzlaşma hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmadığından, yargılamaya devamla davanın esası değerlendirilerek sanığın beraatı veya mahkumiyetine hükmedilmesi gerekirken, uzlaşma nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi,

2-Hüküm verildikten sonra, mağdurun, 25/04/2012 havale tarihli dilekçeyle şikayetten vazgeçtiği dikkate alınarak ve sanığa yüklenen mala zarar verme suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olduğu gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nın 73/6. maddesi gereğince şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği hususunda sanığın beyanı saptanarak sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.