Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/21606 E. 2014/21647 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/21606
KARAR NO : 2014/21647
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

Tebliğname No : 15 – 2014/366769
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/06/2010
NUMARASI : 2008/298 (E) ve 2010/243 (K)
SANIKLAR : R.. Ü.., S.. Y.., Y.. P..
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde de; “Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de, birinci fıkranın (f) bendinde bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının, özellikle bu kurum ve kuruluşları temsil edenlerin, kurum ve kuruluşları adına hareket eden kişilerin, başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleri bir güven kurumu olan bu kuruma güvenin sarsılması bu kurumların araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu, nitelikli hâl saymıştır.
Bilişim sisteminin aldatılmasından söz edilemeyeceği için, ancak bu sistemin araç olarak kullanılarak bir insanın aldatılması yani dolandırılması halinde bu bendin uygulanması mümkündür. Aksi halde yani sisteme girilerek bir kişi aldatılmayıp sistemden yararlanılarak çıkar sağlanmışsa bilişim suçu veya bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunun oluşması söz konusu olacaktır.
Bilişim sisteminden maksat, verileri toplayıp, yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tâbi tutma olanağını veren manyetik sistemlerdir. Günümüzde bilişim sistemleri ile sesli-görüntülü haberleşme, elektronik imzanın kabulü, yeni ticari ilişkiler, internet bankacılığı hizmeti ile para transferleri ve bunlar gibi pek çok yenilik toplumsal hayata girmiş, bilişim gerek iş gerekse günlük hayatta vazgeçilemeyecek kadar önemli bir noktaya ulaşmış, bilişim teknolojileri daha hızlı ve ucuz bir nitelik arz etmesi nedeniyle, klasik yöntemlere nazaran daha fazla tercih edilir duruma gelmiştir. Bu sistemlerin güvenle kullanılması, aynı anda hızlı ve kolayca birçok kişi tarafından ulaşılması ve diğer taraftaki failin kontrol imkanını azaltması nedeniyle nitelikli hal sayılmıştır.
Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için, dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bankaların, ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.
Kayseri’de canlı hayvan-et ticareti işi ile iştigal eden ve… Gıda… Ltd. ünvanlı şirketin temsilcisi olduğu bildirilen katılan Lütfü’nün, arkadaşı A. C.. vasıtasıyla tanıştığı ve Alaşehir’de kasap-lokantacılık faaliyetinde bulunduğu belirtilen sanık Recep ile ticari bağlantı kurması, ilk alışverişlerin sorunsuz gerçekleşmesiyle oluşan güven ortamı içinde, fikir -eylem birliği içinde hareket eden sanıkların kısa zaman aralıklarında parça parça katılandan mal alımlarında ; yetkilisi H. Ö..’ın akıl hastası olduğu ileri sürülen Armağan… Ltd. ünvanlı şirketin Albaraka …. A.Ş. ve Dışbank (Fortis) … şubeleri nezdindeki hesaplarından keşide edilmiş görünen suça konu 02/09/2005 keşide tarihli 1894734 seri no’lu 6.500 TL bedelli, hamiline düzenlenmiş ve 08/09/2005 keşide tarihli 0033535 seri no’lu 5.500 TL bedelli hamiline düzenlenmiş çek yapraklarını ve 31/08/2007 tarihi itibariyle “rızası hilafına elden çıktığı ” yönünde ifadesi bulunan N. Ö.. adlı şahsın Akbank/…şubesi nezdindeki hesabından keşide edilmiş görünen (05/08/2008 tarihli kriminal raporuna göre tamamen sahte üretilmiş olduğu tespit olunan) 20/09/2005 keşide tarihli Z 3571818 seri no’lu 9.820 TL bedelli, hamiline düzenlenmiş çek yaprağını sanık S.. Y.. cirolarıyla katılana vererek haksız yarar sağlamaları eylemlerinin “nitelikli dolandırıcılık” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarını oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Sanıkların istinabe suretiyle 28/11/2008 tarihinde alınan savunma beyanlarında genel olarak birbirlerini suçlamaları, sanıklar Sermet ve Yüksel’in Kayseri’ye hiç gitmediklerini, katılanla muhatap olmadıklarını söylemeleri, 05/08/2008 tarihli raporda suça konu çek yapraklarının ön ve arka yüzlerinde bulunan yazı ve imzaların sanıkların (hesap sahibi N. Ö..) eli ürünü olmadığının tespit olunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak özellikle sanıklar Sermet ve Yüksel’in teşhise elverişli olacak biçimde katılan Lütfü ile yüzleştirilmeleri, suça konu çeklerin katılana (veya şirketine) verilmesine neden olan alışverişlerin dayanak belgelerinin (fatura, sevk irsaliyesi gibi) temin edilmeye çalışılması, suça konu her bir çekin verilmesi mukabilinde mal teslimi yapılıp yapılmadığının açıklığa kavuşturulması, şikayet dilekçesinde isimleri bildirilen A. C.., Ahmet ve M. K.., M. .. E, Armağan… Ltd. ünvanlı şirketin münferiden temsilcisi görünen H. Ö.., Ö.., sanık Recep’in sorgusunda adı geçen eski eşi A. E..’ın ve ciranta H. K..’nın iddia ve savunmalar doğrultusuda tanık sıfatıyla dinlenmeleri, H. Ö..’ın Armağan… Ltd. hesaplarından çek keşide etme yetkisi verdiği bir şahsın olup olmadığının ilgili banka şubelerinden ve H. Ö..’dan sorulup öğrenilmesi, şikayetçinin Armağan… Ltd. ünvanlı şirket çeklerinin Kahramanmaraş’ta başka esnafa da verilerek benzer suçların işlendiği yönündeki anlatımı dikkate alınarak bu hususta yapılmış soruşturma ve açılmış dava olup olmadığının araştırılması, suça konu çeklerin … Gıda… Ltd. kayıtlarına girip girmediğinin öğrenilmesi, … Gıda… Ltd. ve Armağan Ltd. ticari ünvanlı şirketlerin kuruluşlarından suç tarihlerine kadar olan dönem içinde ortak ve temsile yetkililerini gösterir belgelerin ilgili Ticaret Sicili Memurlarından getirtilmesi toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının ve suç vasıflarının takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, C. Savcısı, katılan vekili ve sanık Recep’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/12/2014 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.