YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/21462
KARAR NO : 2014/21113
KARAR TARİHİ : 15.12.2014
Tebliğname No : 10 – 2013/336600
MAHKEMESİ : İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/11/2012
NUMARASI : 2012/939 (E) ve 2012/941 (K)
SUÇ : Kamu malına zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık S.. Ç.. hakkında görevli memura pasif direnme suçundan 18/11/2009 tarihinde verilen kararın sanık tarafından temyiz edilmeden kesinleştiği dikkate alınarak, bu sanık hakkında aynı suç nedeniyle verilen ortadan kaldırma kararının hukuken yok hükmünde olduğu belirlenerek ve sanıklar hakkında kamu malına zarar verme suçundan verilen kararlarla sınırlı olarak yapılan incelemede;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanıkların, belediye tarafından halkın oturması için yapılan bankları balta ile kırarak kamu malına zarar verme suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-6545 sayılı Kanun’un 65. maddesiyle, 5237 sayılı TCK’nın 152. maddesinde yapılan değişikliğin, 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu Kanun değişikliğine göre, 5237 sayılı Kanunun 152. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “altı” ibaresinin “dört” şeklinde değiştirildiği, buna göre, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 2 ve 152/1-a maddelerine göre, kamu malına zarar verme suçunda; asli zamanaşımı süresinin 8 yıl, olağanüstü zamanaşımı süresinin ise 12 yıl olduğu, değişiklikten önce ise, aynı Kanun’a göre, suçun cezasının üst sınırının 6 yıl olması nedeniyle, asli zamanaşımı süresinin 15 yıl , olağanüstü zamanaşımı süresinin ise 22 yıl 6 ay olduğu, suç tarihinde ise, 765 sayılı TCK’nın 516/3, 102/3, 104/2 maddelerine göre kamu malına zarar verme suçunda asli zamanaşımı süresinin 15 yıl , olağanüstü zamanaşımı süresinin ise 22 yıl 6 ay olduğu, 5237 sayılı TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Kanun’un 9/3. maddesine göre, sanığın lehine olan 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesiyle değişik 5237 sayılı TCK’nın 152/1-a, son maddesi gereğince zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı gözetilmeden yargılamaya devam edilerek ve uyulmasına karar verilen önceki Yargıtay bozma ilamı çerçevesinde sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri yerine, yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırma kararı verilmesi,
2-Kabule göre de; 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddeleri gereğince kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, 765 sayılı TCKnın 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.