Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/21033 E. 2015/27864 K. 30.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/21033
KARAR NO : 2015/27864
KARAR TARİHİ : 30.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Somut olayda; 18/06/2012 tarihinde saat 03:45 sıralarında … sayılı adreste, saat 05:15 sıralarında … sayılı adreste yangın olayının meydana geldiği, katılanın eşi … ile boşandıklarını, daha sonra tekrar evlendiklerini, evlendikten sonra sanık …’ın eşini telefonla arayarak rahatsız ettiğini, meydana gelen yangınların … tarafından çıkarıldığı beyan ettiği, sanığın çalıştığı hastanenin güvenlik kamera görüntülerinden sanığın hastaneden ayrıldığı ve geri döndüğü saatlerin yangının çıkış saati ile uyumlu olduğu, sanığın katılana ait iki evi yakmak suretiyle müteselsilen mala zarar verme suçunu işlediğine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın katılana ait iki ayrı evi yakma eylemi nedeniyle teblignamedeki TCK’nın 43. maddesi yönünden bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1136 sayılı Kanun’un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13.maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafi ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına “katılan kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 1.320,00 TL vekalet ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınarak katılan kuruma verilmesi” fıkrasının eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.