Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/21009 E. 2014/21013 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/21009
KARAR NO : 2014/21013
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/180325
MAHKEMESİ : Bartın 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/12/2009
NUMARASI : 2008/610 (E) ve 2009/1031 (K)
SUÇ : Dolandırıcılığa teşebbüs, resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi,kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanık A.S..’ın hakkında beraat kararı verilen diğer sanık (kayınpederi) İbrahim’in “alacaklı”, kendisinin “borçlu” ve katılan Necmettin’in ise (kısa bir süre yanında işçi olarak çalıştığı) “kefil” olarak gösterildiği sahteliği ileri sürülen (Adli Tıp Fizik İhtitas Dairesi’nin 27/02/2008 tarihli raporu çerçevesinde) 09/07/2007 tanzim ve 01/08/2007 vade tarihli 1.000 TL bedelli bonoyu “alacaklı” görünen İbrahim vasıtasıyla 20/08/2007 tarihi itibariyle Bartın İcra Müdürlüğü’nün 2007/3291 E sayılı dosyasında icra takibine koydurtması eylemlerinin sübutu halinde TCK’nın 158/1-d, 35 ve 204/1 maddelerinde tanımlanan “Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs” ve “Resmi belgede sahtecilik” suçlarını oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri tayin ve takdir görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek “görevsizlik” kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla sanık A.S.. hakkında yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık A. S..’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.