Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/20746 E. 2014/20719 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/20746
KARAR NO : 2014/20719
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

Tebliğname No : 15 – 2013/158454
MAHKEMESİ : Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2012/838 (E) ve 2013/133 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-d bendinde belirtilen, Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti,vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum yada kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kulanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir.
Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının
kullanılması gerekmektedir.Araç olarak kullanılma,bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir.Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır.
Sanığın, şikayetçi F.. Ü..’ın kimlik bilgileri kullanılarak şikayetçiye ait nüfus cüzdanı fotokopisi ile Türk Telekom ADSL internet aboneliğini sözleşmesi düzenlendiği, kullanım ücretini ödememesi suretiyle özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlendiği iddia ve kabul olunduğu olayda, sanığın nüfus müdürlüğünün maddî varlıklarından olan nüfus cüzdanı kullanmak suretiyle, mağdur adına sahte abonelik sözleşmesi düzenleterek dolandırıcılık suçunu işlediği, eylemin kamu kurumu olan Nüfus Müdürlüğü’nün maddi varlıklarından olan nüfus cüzdanı kullanılarak gerçekleştiği 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde tarifini bulan kamu kurumunu aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına dair delilleri takdir etme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğu gözetilmeden, görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.