Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/20501 E. 2014/21568 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/20501
KARAR NO : 2014/21568
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

Tebliğname No : 15 – 2013/153797
MAHKEMESİ : Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2013
NUMARASI : 2012/607 (E) ve 2013/194 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi,kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir.Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir.Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Sanığın, ele geçmeyen ve sahte olduğu ileri sürülen, bir şekilde temin ettiği yeşil kartı kullanarak eczane ve hastanelerden aldığı sağlık hizmetleriyle toplamda 230 TL haksız yarar sağlaması eyleminin “nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak, Aydın İl Sağlık Müdürlüğünün suç ihbarına ilişkin 02/12/2011 tarihli üst yazısında zikredilen S.. B.. müfettişinin inceleme ve soruşturma raporunun sanıkla ilgili olan bölümünün onaylı örneğinin getirtilmesi, katılan vekilinin 22/04/2013 havale tarihli temyiz dilekçesinde ismi geçen M. G.. hakkında işlem yapılıp yapılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyasının getirtilip özetinin ayrıntılı şekilde tutanağa geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren bilgi-belgelerin onaylı fotokopilerinin intikalinin sağlanması, haksız menfaate konu miktarı oluşturan reçete ve benzeri belgelerin, sağlık kurumlarına müracaatını gösterir belgelerin temin edilmesi, suç tarihi itibariyle sanığın yeşil kart alabilme yasal şartlarını haiz olup olmadığının belirlenmesi, sanığın sağlık kurumlarına başvurusunun “acil” nitelik taşıyıp taşımadığının irdelenmesi toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.