Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/20493 E. 2015/26392 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/20493
KARAR NO : 2015/26392
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : …
SUÇ : Kamu malına zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5395 sayılı Kanun’un 3/a-2 maddesine göre kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuk için, “suça sürüklenen çocuk” ifadesinin kullanılması gerekirken, “sanık” ifadesi kullanılmış ise de, söz konusu yanlışlığın mahallinde düzeltilmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Suça sürüklenen çocuğun, Merkez Bankası önündeki … plaka sayılı resmi aracı taşlayarak aracın camını kırdığı, böylece kamu malına zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, suça sürüklenen çocuk ve müşteki beyanları, görgü ve tespit tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre, suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-5271 sayılı CMK gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafiye Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nden ayrık olarak “Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafii ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin Tarife” gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek olan meblâğın yargılama giderlerinden olmadığı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocukların adaletin selameti gerektiriyorsa mahkemece görevlendirilecek bir avukatın yardımından para ödemeksizin yararlanabilme haklarının bulunduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi gereğince atanan müdafiye bu kapsamda ödenen ücretin, yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuğa yükletilmesi,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında belirlenen hapis cezası, adli para cezasına çevrilirken, uygulama maddesi olarak TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmeyerek 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölümde yer alan avukatlık ücreti ile ilgili kısmın ve “351.00 TL” ibaresinin çıkartılması, yerine, “57.00 TL” ibaresinin eklenmesi ve hükmün ilgili kısmına, “TCK’nın 52/2” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.