Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/20443 E. 2015/26380 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/20443
KARAR NO : 2015/26380
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanığın, alacağını istemek üzere eniştesi olan temyiz dışı sanık … ile birlikte müştekiye ait işyerine gittikleri, müştekinin parayı ödemeyeceğini söylemesi üzerine sanığın, içerdeki eşyaları dağıtıp bilgisayara zarar verdiği, böylece mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık ve müşteki beyanı, görgü ve tespit tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre, suçun sabit olduğu anlaşılmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1-Yargıtay Ceza Genel kurulu’nun 14/06/2011 tarih ve 2011/1-24 Esas, 2011/124 Karar sayılı kararına göre, failin haksız bir fiilin yarattığı hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında hareket ederek bir suç işlemesinin haksız tahrik olduğu, bu durumda failin suç işleme yönünde önceden bir karar vermeksizin, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısında yarattığı karışıklığın sonucu olarak suç işlemeye yöneldiği, buna göre; müştekinin, sanığa, sinkaflı hakaret etmesi üzerine, bu haksız hareketin yarattığı elem nedeniyle sanığın suç işlediği dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK’nın 29. maddesi kapsamında, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayini,
2-Sanık hakkında, tekrar suç işlemeyeceği hususunda mahkemeye yeterli kanaat geldiği gerekçesiyle, 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesine göre cezasının ertelenmesine karar verildiği halde, bu kez, sanığın kişilik özellikleri ve suç işleme yönündeki olumsuz tutumu dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmek suretiyle, aynı gerekçelerin hem lehe hem aleyhe değerlendirmede esas alınarak çelişki yaratılması,
3-5237 sayılı TCK’nın 51/7 maddesine göre; sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin hüküm altına alınmasına rağmen, infazı kısıtlar biçimde, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezasının aynen infaz kurumanda çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.