Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/20331 E. 2014/20035 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/20331
KARAR NO : 2014/20035
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/162098
MAHKEMESİ : Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2009
NUMARASI : 2007/168 (E) ve 2009/295 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılan Enver’in ortağı ve yetkilisi olduğu ….Audio Kaset ve CD A.Ş.’de finans ve mali işlerden sorumlu müdür olarak çalışan sanık Sevilay’ın, zamanla katılanın itimadını kazandıktan sonra katılanın imzasını taklit ederek katılan adına banka hesabı açtığı, gerek bu hesaptan gerekse gizlediği şahsi hesabından diğer sanıklara havale, eft yaparak haksız menfaat temin ettiği, bu şekilde tüm sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde nitelikli dolandırıcılık, ayrıca sanık Sevilay’ın resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda; mahkemece sanıkların cezalandırılabilmeleri için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilemediğinden beraat kararı verilmiş ise de; 15.06.2006 tarihli ekspertiz raporuna göre hesap taahhütnamesindeki yazı ve imzalarla katılan Enver’e ait yazı ve imzalar arasında ilgi kurulamadığının belirtilmesine rağmen 12.01.2009 tarihli bilirkişi raporunda ise imzaların katılan Enver’in eli ürünü olduğunun belirtilmesi, yine soruşturma aşamasında alınan 18.01.2006 tarihli bilirkişi raporuna göre sanık Sevilay’ın 2004-2005-2006 yıllarında toplamda 493.440 euroyu mal edindiğinin belirtilmesine rağmen, 20.09.2007 tarihli bilirkişi raporunda banka kayıtları ve kasa defterleri arasında 118.970 dolar, 6.000 euro ve 93.050 TL mutabakatsızlık tespit edilmekle beraber bu miktarda paraların sanık Sevilay’ın zimmetinde olduğuna dair yeterli kanıta ulaşılmadığının belirtilmesi, yine 16.03.2009 tarihli bilirkişi raporuna göre de iddiaya konu eylemlerin katılanın bilgisi dışında yapılma ihtimalinin zayıf olduğunun belirtilmesi, ayrıca katılanın kolluktaki ifadesinde, sanık Sevilay’ın hesapları kontrol etme, internetten havale, eft gibi her türlü işleri yapma yetkisinin olduğunu beyan etmesine rağmen 18.09.2006 tarihli celsede sanığın şirket adına harcama ve havale yapma yetkisinin olmadığını beyan etmesi, ayrıca sanık Sevilay’ın 1.000.000 TL’lik çek keşide ederek katılan Enver’e verdiği iddiası karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, öncelikle iddiaya konu hesabın açılışına ilişkin tüm belgeler getirtildikten sonra sanık Sevilay ve katılan Enver’e ait imza ve yazı örnekleriyle birlikte Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek rapor aldırılması suretiyle her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi, yine iddiaya konu hesabın internet üzerinden mi yoksa banka şubesinden mi açılıp açılmadığının bankadan sorulması, katılan Enver’in ifadeleri arasındaki çelişki giderilerek sanık Sevilay’ın şirket adına harcama yapma, eft ve havale yapma, çek keşide etme yetkisinin olup olmadığının net bir şekilde tespiti, sanık Sevilay’ın suç tarihinde üzerine kayıtlı banka hesaplarının olup olmadığı, var ise ayrıca çek hesabının ve kendisine verilmiş çek defterinin bulunup bulunmadığı, çek defteri var ise bankaya iade edilip edilmediği, iade edilmiş ise 1.000.000 TL’lik çek keşide edip etmediği, ayrıca katılan Enver’in kendisine böyle bir çek verildiğini söylediğine göre bu çekle ilgili herhangi bir işlem veya icra takibi yapılıp yapılmadığının tespiti, aynı şekilde sanık Abdullah’ın da suç tarihlerinde banka hesabının bulunup bulunmadığı araştırılarak var ise bu hesaplardaki hareketlerin tespiti, diğer sanıklar Hasan ve Adil’e ait hesaplara katılana ait firmadan gönderilen para miktarının rakamsal olarak tespiti, katılanın şirketinde çalışan kişilere yönelik ödemelerin ne şekilde yapıldığı belirlenip kayıtlar üzerinde inceleme yapılması, toplanan bu delillerle birlikte şirkete ait döviz ve TL cinsinden tüm hesaplarla, sanık Sevilay ve sanık Hasan’a banka hesaplarındaki suç tarihlerine ilişkin belge, dekont, makbuz vs. evraklar temin edilerek dosyanın kül halinde Sayıştay emekli uzmanlarına tevdii edilerek bilirkişi raporu aldırılıp çelişkiler giderildikten sonra, eylemin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağı da tartışılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.