Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/20320 E. 2014/20209 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/20320
KARAR NO : 2014/20209
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2013/263974
MAHKEMESİ : Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2010/485 (E) ve 2013/343 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılan ile sanık O.. U..’ın daha önceden evli olup boşanmış oldukları, boşanmadan dolayı katılan lehine mahkemece tazminat ve nafakaya hükmedildiği, bunu hazmedemeyen ve ödemek istemeyen sanık Osman’ın, keşidecisi katılan A. U..alacaklısı O.. U.. olmak üzere 21.000 TL bedelli bonoyu sahte olarak düzenlediği, katılan adına sahte olarak imzaladığı ve daha sonrada bu senedi diğer sanık A.T..’ya verdiği, sanık Ali’nin de bu senedi kullanarak, katılan aleyhine icra takibi başlattığının iddia olunması karşısında; sanıkların kamu kurumu olan icra müdürlükleri aracı kılınmak suretiyle atılı suçu işlediklerinin iddia olunduğu, dolayısıyla eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde öngörülen “kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilip görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.