Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/20318 E. 2014/19995 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/20318
KARAR NO : 2014/19995
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2013/264069
MAHKEMESİ : İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/05/2013
NUMARASI : 2012/366 (E) ve 2013/199 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılandan aldığı mal karşılığında suça konu çeki katılana verdiği, bankaya ibrazında çekin sahte olduğunun belirlendiği, sanık ifadesinde, çeki H. S.. isimli kişiden aldığını belirtmiş ise de, böyle bir kişinin var olduğuna dair delil bulunmadığı gibi, sanığın, böyle bir ticari ilişkinin varlığını ispat edemediği, böylece sanığın, sahte çeki düzenleyip kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, 765 sayılı TCK’nun 342/1. maddesinde 2 yıldan 8 yıla kadar hapis, 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde ise, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak öngörülmesine rağmen, temel cezanın alt sınırdan tayini ve 5237 sayılı TCK’nın lehe olarak kabul edilip uygulanması halinde, kasten işlenmiş olunan suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak anılan Kanun’un 53. maddesi gereğince sanık hakkında, öngörülen hak yoksunluğuna da karar verilmesi gerekeceği dikkate alındığında; 5237 sayılı TCK’nın sonucu itibariyle sanığın aleyhine olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.