Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/20299 E. 2014/20146 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/20299
KARAR NO : 2014/20146
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/30106
MAHKEMESİ : Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/05/2010
NUMARASI : 2009/787 (E) ve 2010/610 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanık Ş.. D..’ın H.. D..nda operasyon müdürü olarak görev yaptığı sanık Şahin’in kardeşi olan diğer sanık R.. D..’ın da aynı şirkette satın alma bölümünde çalıştığı, sanık Ş.. D..’ın eczaneleri alıcı olarak göstermek suretiyle farklı ilaç depolarına ilaç satışları yaptığı, bu ilaçların parasının şirket hesabına değil sanık Ş.. D..’ın kendi hesabına yatırıldığı, sanık Ş.. D..’ın bilahare kendi hesabına gelen bu paralardan tümünün parasını şirket hesabına aktarılmadığı, bir kısmını uhdesine geçirdiği, sanık R.. D..’ın da sanık Ş.. D..’ın kardeşi olması ve şirketin satın alma bölümünde çalışması nedeniyle sanık Ş.. D..’ın bu eylemlerinden haberdar olduğu ve malların Ş.. D..’ın talimatı üzerine depodan çıkışını sağlamak suretiyle suça iştirak ettiği ve bu şekilde sanıkların üzerilerine atılı hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda; katılanın beyanlarında sanıkların ilaç firmaları lehine hareket ederek ortalama 40.000TL ilaç parasını uhdelerine geçirdiklerini beyan etmesine karşın sanıkların eylemlerinin, şirketin zarara uğrayıp uğramadığının tespit edilmemesi, bu konuda şirketin raporu ile yetinilerek alanında uzman bir bilirkişi raporu alınmamış olması, sanıkların bu iş yerindeki görevlerinin sınırlarının belirtilmemiş ve sanık Recep’in , diğer sanığın kardeşi olması haricinde eyleme ne şekilde iştirak ettiğinin tespit edilmemiş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, sanıkların katılan şirketteki hizmet akitlerinin getirtilerek katılan adına ilaç satım ve sevkiyat işlerinde yetkileri olup olmadığının belirlenmesi, sanık Şahin’in ve tanıkların ifadelerinde adı geçen Y. E.. ve Yıldız Kurnaz’ın temin edilerek konu ile ilgili tanık sıfatı ile ifadelerinin alınması, şirketin defter ve kayıtlarının temin edilerek alanında uzman bilirkişi tarafından şirketin zararı olup olmadığının varsa bunun sanıkların eylemlerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının detaylı şekilde rapor edilmesi, konu ile ilgili olarak P.. Eczanesi, K..eczanesi, H..eczanesi, M.. eczanesi ve Z… ilaç deposu sorumluları ile bilirkişi raporunda tespit edilmesi halinde ilgili diğer eczane ve ecza deposu yetkililerinin temin edilerek konu ile ilgili tanık sıfatıyla ifadelerinin alınmasının ardından sanıkların eylemlerinin tespit edilerek hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde her iki sanığın mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
Kabule göre;
Sanık Şahin’in eylem sebebi ile başta 17.000TL sonrasında ise 24.000TL katılan şirkete ödeme yaptığını beyan etmesi karşısında TCK 168. maddenin uygulanma ihtimaline binaen katılan şirket temsilcisinden kısmı ödemeye muvaffakatları olup olmadığının sorulmaksızın doğrudan TCK 168. maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının ve sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02/12/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.