Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/20131 E. 2015/26437 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/20131
KARAR NO : 2015/26437
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanıklardan İnci’nin, yanında diğer sanıklar olduğu halde boşanma davaları devam eden eşinin evine eşyalarını almak amacıyla gittikten sonra evde bulunan katılan … ile aralarında çıkan tartışması üzerine katılan …’a ait cep telefonunu yere atarak kırmak suretiyle zarar verdiği, diğer sanıkların ise katılan …’in eşyalarına zarar verdiklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın, katılan …’a ait cep telefonuna zarar vermesi ve kamu davasının da buna ilişkin olması nedeniyle, sanığa atılı suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen şikâyetçi … hakkında verilen katılma kararının hiçbir hukuki geçerliliği bulunmadığı gibi, şikâyetçiye temyiz hakkı da sağlamayacağından şikâyetçi vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanıklar …, …, … haklarında verilen beraat kararlarına yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İnkâra yönelik savunma ile olay anına ilişkin görgü tanığının bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından bahisle verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.