Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/19947 E. 2015/26656 K. 10.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/19947
KARAR NO : 2015/26656
KARAR TARİHİ : 10.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık müdafinin temyiz dilekçesinin kapsamı itibariyle, sanık … hakkında kurulan tehdit, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve hakaret suçlarıyla sınırlı olarak yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre karar tarihi itibariyle; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, sanık müdafinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Tehdit, bir kimsenin başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin,onun iç huzurunu bozmaya,onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi,verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır. Tehdit suçunun, bahsedilen yasal unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği olaysal olarak değerlendirilmeli, fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, söylenme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınmalıdır.
Sanığın, katılana ait iş yerine giderek “seni öldürürüm” demek suretiyle tehdit suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın ifadesinde, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, katılanın olayın tanığı olduğunu belirttiği …’ın ifadesinde, sanığın “seni öldürürüm” dediğini duymadığını beyan ettiği ve mahkumiyete yeterli delil olmadığı anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.