Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/19523 E. 2014/19326 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/19523
KARAR NO : 2014/19326
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

Tebliğname No : 15 – 2013/133924
MAHKEMESİ : Nizip 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/01/2013
NUMARASI : 2011/428 (E) ve 2013/55 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi,kullanılan hilenin şekli,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; Suç tarihi itibariyle 14 yaşında (23/02/1995 doğumlu) ve Atatürk İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi olan mağdur Muhammed’in , işvereni (muhasebeci) – şikayetçi M. Şakir’den bankaya yatırılmak üzere teslim aldığı 1.200 TL ile binadan dışarı çıktığında, ona seslenen sanığın “…. muhasebeci de mi çalışıyorsun? ” , “işyerinde kim var?” , “nereye gidiyorsun ?” gibi sorulara “evet…, Murat var…, Ziraat Bankasına para yatırmaya gidiyorum… ” cevaplarını alınca “Murat’ı tanırım.. onu arayayım… seninle biraz işimiz var ” deyip cep telefonu ile Murat’ı arıyormuş Ve konuşmuş gibi yapıp telefonu kapattıktan sonra “… PTT’de Sevda hanım var, oraya git, ondan bazı evrakı alıp, bankaya gel… ben zaten orada çalışıyorum parayı ver, sen gelene kadar yatırayım… ” diyerek mağdurdan parayı alıp ortadan kaybolması şeklinde gerçekleştiği iddia olunan eylemin sübutu halinde TCK’nın 158/1-c maddesinde tanımlanan “nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri tayin ve takdir görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek “görevsizlik” kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve C. savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmiyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.