Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/19261 E. 2015/26750 K. 11.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/19261
KARAR NO : 2015/26750
KARAR TARİHİ : 11.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanık ve eşinin ikametgahlarını Dağdemirciler Köyüne getirmek için müracaatta bulundukları, bu kapsamda Nüfus Müdürlüğü tarafından sanık ve eşinin köyde oturup oturmadığı hususunda zabıta marifetiyle araştırma yapılırken adı geçen köyün muhtarı olan katılanın sanığın köyde oturmadığını beyan etmesi üzerine sanığın eşi hakkında 780 TL idari para cezası uygulandığı, bu nedenle katılana husumet besleyen sanığın da 29.11.2012 ve 02.12.2012 tarihlerinde katılanın aracını çizerek zarar verdiği, bu şekilde sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, katılan ifadesi, hasar tespit tutanağı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan ve sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,ancak;
1- Hükümden sonra, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesiyle 5237 sayılı TCK’nın 152. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Sanık hakkında hükmolunan cezanın kısa süreli olmadığı dikkate alınarak, 5237 TCK’nın 53. maddesinde düzenlenen güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.06.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.