Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/19229 E. 2014/19385 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/19229
KARAR NO : 2014/19385
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

Tebliğname No : 8 – 2013/354942
MAHKEMESİ : Bergama 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2013
NUMARASI : 2012/114 (E) ve 2013/1129 (K)
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık müdafinin 12/07/2013 havale tarihli “süre tutum ” dilekçesiyle müvekkili hakkında “Nitelikli mala zarar verme” suçundan kurulan “mahkumiyet” hükmünü temyiz ettiği, dilekçe içeriği nazara alındığında (dilekçe başlığında… tüm suçlar denmiş ise de ) “Hakaret” suçundan verilen “beraat” ve “Konut dokunulmazlığının ihlali” suçundan verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararlarına yönelik temyiz itiraz iradesi bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesi “mahkumiyet” hükmüne hasren yapılmıştır.
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur.Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder.Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır.Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Suç tarihi itibariyle katılan Funda ile evli olan sanığın, aralarındaki geçimsizlik nedeniyle ortak evi (bir kısım çeyiz eşyasını da alarak) terkedip, annesi-katılan Ceyda’nın evine gidip, onunla birlikte yaşamaya başlayan katılan (eşi) Funda’yı cep telefonu ile araması, ondan eve dönmesini istemesi, olumsuz cevap alınca, kimsenin bulunmadığı zaman diliminde (saat 18.50 sıralarında) kayınvalidesi-katılan Ceyda’nın oturduğu apartmanın zemin katındaki daireye izinsiz girerek, 16/11/2011 tarihli “suç yeri araştırma ve inceleme raporunda” tespit olunduğu biçimiyle dairenin iki odasındaki katılanlara ait bir kısım eşyaların yanmasına neden olması eyleminin “Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” suçunu (kabule göre ; nitelikli – yakarak- mala zarar verme suçunu) oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin ve C. savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarını reddine, ancak;
1-Sanığın, suç tarihi itibariyle katılan Funda’nın eşi, katılan Ceyda’nın ise damadı olduğu dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmakla beraber, açılmış boşanma davasından bahsedilmekle; açılmış boşanma davasından bahsedilmekle; eşler arasında “ayrılık kararı” bulunup bulunmadığı da belirlenerek TCK’nın 167. maddesi hükmünün uygulanabilirliğinin kararın gerekçe kısmında tartışılmaması,
2- Kabule göre de;
a-Hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 51/3. maddesi gereğince belirlenen “denetim süresinin” mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağının nazara alınmaması,
b-28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 65. maddesiyle 5237 sayılı TCK’nın 152/2-son maddesinde yapılan değişikliğe göre; mala zarar verme suçunun yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanılarak işlenmiş olması halinde arttırım miktarının öngörüldüğü bölümde yer alan “ verilecek ceza iki katına kadar arttırılır” cümlesindeki “iki katına ” ibaresinin çıkartılarak yerine “bir katına ibaresinin eklenmiş olması karşısında ve mahkumiyet kararındaki arttırım oranı da dikkate alınarak, söz konusu yasa değişikliğine göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve C. savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.