Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/19073 E. 2015/26560 K. 10.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/19073
KARAR NO : 2015/26560
KARAR TARİHİ : 10.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanıkların İl Özel İdaresinin ambar camını kırarak içeriye girmeye çalıştıkları sırada görevlinin olayı fark etmesi üzerine herhangi birşey çalmadan kaçtıkları, ayrıca sanık …’ın …’a ait ambarların bulunduğu bölgenin etrafındaki telleri kestiği iddia olunan olayda,
1-Sanık … hakkında … il özel idaresine yönelik kamu malına zarar verme, hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen beraat kararlarının temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında … il özel idaresine yönelik kamu malına zarar verme, hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen mahkumiyet, …’a yönelik mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet kararlarının temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine ancak;
a-5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğun, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar, üstsoyu ile diğer kişiler yönünden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar sürmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Sanığın adli sicil kaydında bulunan 10.06.2008 kesinleşen Çanakkale Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2008/71-186 sayılı kararının, 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 5219 sayılı Kanun’un 3-B maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK’nın 305/1. maddesi gereğince kesin hüküm niteliğinde olduğu ve tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, sanığın mükerrir sayılarak cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkarılıp yerlerine, “53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi ve 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların hüküm fıkralarından çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.