Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/1893 E. 2015/21380 K. 25.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1893
KARAR NO : 2015/21380
KARAR TARİHİ : 25.02.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, hakaret, yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Hakaret suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye …, şeref ve saygınlığını incitecek ölçüde, somut bir fiil veya olgu isnat etmek yada yakıştırmalarda bulunmak yada sövmek gerekmektedir. Kişiye isnat edilen somut fiil veya olgunun gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur. İsnadın ispatın konusu ayrıdır. Somut bir fiil ve olgu isnat etmek; isnat, mağdurun … şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte olacaktır. Mağdura yüklenen fiil ve olgunun belirli olması şarttır. Fiilin somut sayılabilmesi için, şahsa, şekle, konuya, yere ve zamana ilişkin unsurlar gösterilmiş olmalıdır. Bu unsurların tamamının birlikte söylenmesi şart değildir. Sözlerin isnat edilen fiilî belirleyecek açıklıkta olması yeterlidir. Çoğu zaman isnat edilen fiil ve olgunun, hangi zaman ve yerde meydana geldiğinin belirtilmesi, … ve saygınlığı incitecek niteliği tespit için yeterli olmaktadır. Tarafların sosyal durumları, sözlerin söylendiği yer ve söyleniş şekli, söylenmeden önceki olaylar nazara alınarak suç vasfı tayin olunmalıdır.
Hakaretin kişiyi küçük düşürmeye yönelik olması gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amaçlı belli bir siyasi kanaatin isnat edilmesi hâlinde de suç oluşacaktır. Bir kişiye yönelik sözlerin veya yapılan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, topluma hâkim olan anlayışlar, örf ve adetler göz önünde bulundurulmalıdır.
Sanık …’in, şikayetçi mağdur amcası …’in evinin önüne geldiği ve evin kapısının önünde amcası … ile tartışmaya başladıkları, sanığın sinirlenerek evin pencere camını kırdığı ve …’e “sen şerefsiz pezevenksin, anneme iftira atıyorsun” diyerek hakarette bulunduğu ayrıca yanında bulundurduğu ele geçirilemeyen bıçağı amcası mağdur …’e sallayarak elinden yaralanmasına neden olduğu somut olayda;
1- Sanık hakkında kasten silahla yaralama suçundan kurulan hükme yönelik olarak yapılan incelemede;
Sanık savunması ve dosya kapsamında bulunan şikayetçi ve tanık beyanları ile doktor raporuna göre sanığın atılı kasten silahla yaralama suçunu işlediğine yönelik kabul ve uygulamada bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık hakkında mala zarar verme ve hakaret suçlarından kurulan hükümlere yönelik olarak yapılan incelemede;
Sanığın üzerine atılı mala zarar verme ve hakaret suçlarının 5237 sayılı TCK’nın 151/1. ve 131/1. maddeleri uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi suçlardan olmaları, mağdurun da 06/04/2012 tarihli oturumdaki beyanında, sanıktan şikayetçi olmadığını bildirmesi karşısında, sanıktan vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/02/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.