YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/18809
KARAR NO : 2017/7876
KARAR TARİHİ : 21.03.2017
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f, 62, 52, ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yokluğunda hüküm verilen sanık müdafiine yapılan gerekçeli karar tebligatında, “muhatabın ismini beyan etmeyen komşusunun, işte olduğu beyan ederek, evrakı almaktan imtina ettiğinden, TK’nın 21. maddesi gereğince bağlı bulunduğu muhtar imzasına tebliğ edilerek, 2 nolu ihbar kağıdı kapısına yapıştırıldı, durumdan komşusu haberdar edildi” şerhi mevcut olup, Tebligat Kanunu 21/1. ve Tebligat Tüzüğünün 28. maddeleri gereğince, yapılan tebligatta hangi komşusuna haber verildiğinin tespit edilememesi sebebiyle 07/01/2013 tarihinde yapılan tebliğ işlemi usulsuz olduğundan, 15/01/2013 tarihli temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık tarafından www……..com sitesine verilen satılık laptop ilanını gören katılanın, ilanda belirtilen cep telefonu numarası üzerinden sanık ile irtibata geçerek laptop satımı hususunda anlaşmaları üzerine, katılanın satış bedeli olan 700 TL’yi sanığın banka hesabına gönderildiği, paranın da aynı gün ATM’den banka kartı ve şifresi kullanılarak çekilmesine rağmen, katılanın sanığa bir daha ulaşamadığı, sanığın bu surette hileli eylemlerle haksız menfaat temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
Sanığın tüm aşamalarda “suça konu ilanı kendisinin vermediğini, ilanda belirtilen cep telefonu hattının kendisine ait olmadığına, olayda kullanılan banka kartını yaklaşık bir yıl önce kaybettiğini ve bankayı arayarak iptal ettirdiğine” ilişkin savunmaları, suçta kullanılan cep telefonu hattına ilişkin ve suça konu ilanın verildiği İP numarasının kime ait olduğu hususunda her hangi bir araştırma yapılmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle ilanda belirtilen cep telefonu numarası hat sahibinin olaya ilişkin beyanlarının alınarak, suça konu hattın kendisine ait olup olmadığı, kendisine ait ise kullanması için sanığa verip vermediği hususlarının sorulması, suça konu cep telefonu numarasına ait suç tarihinden önceki HTS kayıtlarının getirtilerek suçta kullanılan cep telefonu hattının gerçekte sanık tarafından kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesi, ayrıca sahibinden.com sitesine suça konu ilanı veren İP numarasının kime ait olduğunun veya kim tarafından kullanıldığının tespiti ile olaya ilişkin beyanlarının alınması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı istem gibi 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.