Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/18718 E. 2014/20547 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/18718
KARAR NO : 2014/20547
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

Tebliğname No : KYB – 2014/307825

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık A.. D..’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/2, 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 50 gün adlî para cezalan ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince zararın 10 eşit taksit halinde giderilmesi koşuluyla sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Turhal Asliye Ceza Mahkemesinin 06/03/2012 tarihli ve 2011/540 esas, 2012/195 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın kendisine yapılan tebligata karşın zararı gidermediğinden bahisle 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/1, 86/3-e, 29/1, 31/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 1.000 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin, aynı Mahkemenin 12/09/2013 tarihli ve 2013/216-431 sayılı ek karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 01.09.2014 gün ve 2013/16708/56636 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.09.2014 gün ve 2014/307825 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre;
1-Fiili işlediği sırada 65 yaşını bitirmiş olan sanık hakkında, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan belirlenen 10 ay hapis cezasının kısa süreli olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmiş bulunulmasında,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19/06/2007 tarihli ve 2007/10-108 esas, 2007/152 karar sayılı ilâmında da açıklandığı gibi yasa koyucunun ayrıca adlî para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırından tayini halinde mutlak surette adlî para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, bunun gerekçelerinin gösterilmesi, dayanılan gerekçelerin yasal olması ve dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği halde mahkemece hapis cezası alt sınırdan tayin edilmesine rağmen ayrıca gerekçe gösterilmeden adlî para cezasının alt sınırının üzerinde tayin edilmek suretiyle çelişkiye düşülmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Turhal Asliye Ceza Mahkemesinin 12.09.2013 gün ve 2013/216 esas, 2013/431 sayılı kararın CMK’nın 309. maddesinin 4 fıkrasının (d) bendi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre uygulama yapılarak önceki uygulama çıkartılmak suretiyle, TCK’nın 151/1. maddesi ile 1 yıl hapis ve 5 gün adli para cezası, 62. madde ile 10 ay hapis ve 4 gün ve 4 günün bir günü 20 TL hesabıyla paraya çevrilerek 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına; 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi yoluyla aynı maddenin 1.-d fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan 10 ay süreyle internet cafeye gitmekten yasaklanması tedbirine çevrilmesine paragrafının eklenmesine, kararın diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, 08.12.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.