YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/18561
KARAR NO : 2014/18075
KARAR TARİHİ : 04.11.2014
Tebliğname No : 15 – 2013/76964
MAHKEMESİ : Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2012
NUMARASI : 2012/160 (E) ve 2012/583 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkâr etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, SSK ve Maliye’ye para yatırmak amacıyla katılan tarafından kendisine makbuz karşılığı verilen paraları kurumlara yatırmayıp mal edindiği iddia olunan olayda, mahkemece verilen 21.05.2008 tarihli kararın Yargıtay 15.Ceza Dairesinin 06/02/2012 tarih ve 2011/11282 esas, 2012/6980 karar sayılı ilamı bozulduğu, mahkemece bozmaya uyma kararı verilmesine rağmen, gereği yerine getirilmeyerek,
1-Hükme esas alınan ve gerekçede belirtilen Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesi dava dosyasının getirtilerek incelenmesi, gerekli belgelerin dosya içerisine konulması buna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
Sanık hakkında hüküm kurulurken, mahkeme tarafından suçun işlendiği tarihin 2001 ile 2006 arasında olduğu kabul edildiği halde lehe yasa değerlendirmesi yapılarak mülga 765 sayılı TCK’nun 508.maddesi gereğince cezalandırılması yoluna gidilmiş ise de; katılan M.. İ..’nin 30.01.2006 tarihli şikayet dilekçesi ile bu dilekçeye ekli dosyaya sunduğu makbuzlar ve mahkemenin kabulü de dikkate alınarak sanığın 01.06.2005 tarihinden sonra da suç işlendiğinin anlaşılması, 2001 yılından sonra 2006 yılına kadar suçun teselsül ederek işlenmesi karşısında, suçun en son 2006 yılında işlendiği kabul edilerek 5237 sayılı TCK’nun 155/1 maddesinin uygulanması yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.