YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/18477
KARAR NO : 2014/18212
KARAR TARİHİ : 05.11.2014
Tebliğname No : 6 – 2013/350966
MAHKEMESİ : Mersin 2. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/07/2013
NUMARASI : 2011/811 (E) ve 2013/567 (K)
SUÇ : Hırsızlık (değişen suç vasfına göre dolandırıcılık)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Suça sürüklenen çocuk K. C. ile temyiz dışı sanıklar F.. S.., H.. T.. ve Hamza Güler isimli şahısların birlikte olay tarihinde katılan Nedim’in B. Oto Kiralama isimli işyerine gittikleri, F.. S..’in şikayetçi O.. Ö.. kimlik bilgileri ve kendi fotoğrafı ile tanzim edilen sürücü belgesini sunarak 6 gün süre ile … plakalı aracı kiraladığı, diğer şahısların kiralama işlemine asıl fail olarak iştirak ettikleri, sözleşmeyi F.. S..’in O.. Ö.. ismi ile imzaladığı, aracı alan şahısların işyerinden ayrıldıkları, GPS cihazını söktükleri, 6 günlük sürenin bitmesine rağmen aracı teslim etmedikleri, şikayetçiden 10.000 TL para istedikleri, paranın verilmemesi halinde aracı teslim etmeyip parçalara ayıracaklarını söyledikleri, şikayetçinin para vermemesi üzerine şahısların aracı hasarlı olarak terk ettiklerinin iddia edildiği olayda,
Suça sürüklenen çocuğun, şikayetçi O.. Ö..’nın haberi bulunmaksızın kimlik bilgileri ve kendi fotoğrafı ile tanzim edilen sürücü belgesini kullanarak araç kiraladığı, bu şekilde suça sürüklenen çocuğun eylemini Emniyet Müdürlüğü’nün maddi varlığı olan sahte sürücü belgesini kullanarak dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunması karşısında eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde öngörülen kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, o yer Cumhuriyet savcısı ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanunu’nun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.