Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/18037 E. 2015/32250 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/18037
KARAR NO : 2015/32250
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2014/200195

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2013(Asıl Karar), 30/04/2014(Ek Karar)
NUMARASI : 2012/217, 2013/455
SANIK : H.. U..
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyete ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığa yapılan tebligatın 7201 sayılı Kanunun 35.maddesi gereğince usulüne uygun olmadığından, mahkemenin verdiği temyizin reddine dair 30/04/2014 tarihli ek kararın kaldırılarak, temyizin süresinde olduğu kabul edilmekle yapılan incelemede;
Sanık H.. U..’ın, 2005 yılı içinde Çöne Demir Çelik Tic. ve San. Ltd. Şirketi’ni önceki ortaklarından olan M.. T.. ile birlikte devraldığı, şirketi fiilen sanık Haşim’in yönettiği ve sanığın kendisi tarafından düzenlenmediğini iddia ettiği suça konu çekin bir şekilde temyiz dışı sanık Ökkeş Kocager’in eline geçtiği, adı geçen sanığın temyiz dışı diğer sanıklar M.. Y.. ve Ö.. Y..’ya ait Lara Turizm Taşımacılık Şirketi’ne ortaklık bedeli olarak anılan çeki verdiği, çekin şirket yetkilileri olan Ökkeş Kocager ve Ö.. Y.. tarafından ciro edilerek sanık M.. Y..’ya verildiği, onun tarafından da kredi borcuna karşılık bankaya ibraz edildiği, çekin karşılığının çıkmadığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda, çekin keşide tarihinde Çöne Demir Çelik isimli firmanın imzaya yetkili ortağı olan tanık M.. T..’ın soruşturma aşamasında alınan beyanında “çek keşide etmesi için H.. U..’a vekalet vermiştim” şeklindeki beyanı karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, öncelikle tanık M.. T..’ın açık adres ve kimlik bilgilerinin temini ile mahkemece dinlenilip, sanık H.. U..’ın söz konsu şirket adına çek keşide etmesine rızası olup olmadığının tespiti, varsa sanığa verdiği vekaletnamenin örneğinin istenmesi, suça konu çek koçanının, katılan bankadan sorulup, kime teslim edildiğinin belirlenmesi, sanık H.. U..’ın dosyada bulunan yazı ve imza örneklerinin Adli Tıp’a gönderilerek sanığa atfen yazı veya imzanın bulunup bulunmadığının tespitinden sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de,
Adlî para cezası belirlenirken 5237 sayılı TCK’nın 52. maddesi kapsamında, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere gün para cezasının belirlenmesi gerektiği, ayrıca hapis cezasıyla birlikte adli para cezasının öngörüldüğü ve bu cezanın ne kadar olduğunun da yasada belirtilmediği hallerde, para cezasının alt sınırının, hapis cezasının alt sınırından az olmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde adli para cezasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükümlerin isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenine ve sanık hakkındaki hüküm kesinleştirilip infaza verildiği anlaşıldığından, infazın durdurularak sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse salıverilmesi için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılmasına, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.