Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/18018 E. 2014/18877 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/18018
KARAR NO : 2014/18877
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

Tebliğname No : KYB – 2014/300858

Nitelikli dolandırıcılık suçundan şüpheliler M.. Ç.., N.. Ç.., O.. A.., A.. A.. ve İ.. S.. haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/10/2013 tarihli ve 2013/144227 soruşturma, 2013/60623 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/03/2014 tarihli ye 2014/130 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 07/08/2014 gün ve 2014/15598/52842 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/09/2014 gün ve 2014/300858 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca iddia konusu eylemlerin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, şüphelilerin sahibi oldukları üç ayrı şirketin ekonomik ve faaliyet durumuna ilişkin gerçeği yansıtmayan yanıltıcı nitelikteki raporlarına istinaden müşteki şirket yetkililerin işbu şirketlere ortak olduklarının iddia edildiği, iddia konusu olaylara ilişkin herhangi bir inceleme ve soruşturma işlemi yapılmadığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini hiç yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 07/03/2014 esas, tarih ve 2014/130 D. İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince, BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine 17/11/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.