YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/18017
KARAR NO : 2014/19983
KARAR TARİHİ : 01.12.2014
Tebliğname No : KYB – 2014/292453
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan şüpheli E.. Ç.. hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27/01/2014 tarihli ve 2013/44211 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/03/2014 tarihli ve 2014/236 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 22/07/2014 tarih ve 2014/15089 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/09/2014 tarih ve 2014/292453 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, her ne kadar sanıkla müşteki arasındaki ilişkinin hukuki mahiyette olduğu gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de müşteki Y. D..’ün 22/05/2013 tarihli dilekçesinde ve diğer müşteki F. S..’ın 08/04/2013 tarihli savcılık beyanında sanık E.. Ç..’in şirket sözleşmesine aykırı olarak ve korku salarak kasadan para çektiğini iddia etmeleri ve bu iddialarına dayanak olan şirket çalışanlarınca tutulmuş tutanakların da ibraz edilmiş olması karşısında, atılı suçun unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından adres tespiti yapılan şüphelinin ve şirket çalışanlarının ifadelerinin alınması suretiyle isnat edilen suça ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına yarar her türlü delilin resen ve etraflıca araştırılarak ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 13/03/2014 tarihli ve 2014/236 D. İş sayılı kararlarının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince, BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine 01/12/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.