Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/18005 E. 2014/19491 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/18005
KARAR NO : 2014/19491
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

Tebliğname No : KYB – 2014/282600

Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk M.. Y..’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 31/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.320,00 Türk lirası adli para cezası ile diğer suça sürüklenen çocuk R.. Y..’ın, aynı Kanun’un 151/1, 31/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına, ödenmeyen para cezasının hapse çevrilmesine, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 5. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuklar hakkında 6 ay süre ile danışmanlık tedbiri uygulanmasına dair Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/04/2011 tarihli ve 2010/184 esas, 2011/314 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 17.07.2014 gün ve 2014/14720/49306 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.09.2014 gün ve 2014/282600 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
1- 5275 sayılı Cezaların infazı Hakkında Kanun’un 106/4. maddesinde yer alan, “Çocuklar hakkında hükmedilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklindeki ve aynı maddenin 11. fıkrasında yer alan, “İnfaz edilen hapsin süresi, adlî para cezasını tamamıyla karşılamamış olursa, geri kalan adlî para cezasının tahsili için ilâm, Cumhuriyet Başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna verilir. Bu makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre kalan adlî para cezası tahsil edilir.” biçimindeki düzenleme karşısında, fiili işlediği tarihte 18 yaşından küçük olan sanıklar hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 tarih ve 2012/1468-2013/101 sayılı kararında belirtildiği üzere; 5395 sayılı Kanunun 11. maddesi ve Çocuk Koruma Kanununa Göre Verilen Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararlarının Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 8. maddesi uyarınca, fiili işlediği sırada on iki yaşını bitirmiş on beş yaşını doldurmamış çocuklar ile on beş yaşını doldurmuş ancak onsekiz yaşını doldurmamış sağır ve dilsizlerin işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamamaları veya davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin yeterince gelişmemiş olması halinde mahkemece suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklarla, korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında tedbire hükmolunabileceği gözetilmeden, ceza sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet hükmü kurulan suça sürüklenen çocuklar hakkında 5395 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince tedbire hükmedilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Suça sürüklenen çocuklar, suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük bulunduğundan, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Kanunu’nun 106/4. maddesi hükmü karşısında, hükmedilen adli para cezasının hapis cezasına çevrilemeyeceği ve haklarında 5395 sayılı Kanun’un 5. maddesine göre tedbire hükmedilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından,
Kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/04/2011 gün ve 2010/184 esas, 2011/314 sayılı kararın CMK’nın 309. maddesinin 4 fıkrasının (d) bendi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, hükümde “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine” ve “suça sürüklenen çocuklar hakkında 5395 sayılı Kanun’un 5. maddesine göre 6 ay süreyle danışmanlık tedbiri uygulanmasına” ilişkin paragrafların hükümden çıkartılmasına, hükümdeki diğer hususların aynen bırakılmasına, 24.11.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.