Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/17976 E. 2014/16838 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17976
KARAR NO : 2014/16838
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

Tebliğname No : 15 – 2013/90754
MAHKEMESİ : Kars 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2011/339 (E) ve 2013/55 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın S. İnş. Müh. D. H.. Taah. İth. İhr. San. Tic. Ltd. şirketinin suç tarihleri itibariyle yetkilisi olmadığı halde sanki bu şirketin yetkilisi gibi HSBC Bank K.Şubesine ait 25.01.2010 keşide tarihli ve 2500 TL bedelli çek ile aynı banka şubesine ait 25.02.2010 tarih ve 3500 TL bedelli çeki keşide ederek katılana verdiği, iddia edilen olayda, eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f maddesinde tanımlanan bankayı aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına dair delilleri takdir etme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 21.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.