Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/17619 E. 2015/26359 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17619
KARAR NO : 2015/26359
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
TCK’nın 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve TCK’nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının sanık hakkında hükmolunan tüm hapis cezaları yönünden uygulandığı kabul edilerek yapılan incelemede;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanığın, suç tarihinde resmi nikahlı eşi olan mağdure … ile tartıştığı, bu kapsamda mağdureye tokat atıp darp etmesi üzerine mağdure Duygu’nun evden ayrılarak annesi olan …’ü telefonla arayıp yardım istediği, Rahime’nin de birlikte yaşadığı müşteki …’la birlikte kızının evine gittiği, burada çıkan tartışma sonucunda sanık …’in bıçakla müşteki Bekir’i basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde yaraladığı, akabinde evden çıkarak müşteki Bekir’in aracının lastiklerini kesip camlarını kırarak zarar verdiği, bu şekilde sanığın üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan ifadesi, görgü tespit tutanağı, kesin doktor raporu ve tüm dosya kapsamına göre suçların sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.

Sanık hakkında müşteki …’a karşı işlediği silahla kasten yaralama suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK’nın 86/3-e madde ve bendi yerine anılan maddenin (a) bendi uyarınca ceza tayini sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;
TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun “ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin tamamen çıkartılıp yerlerine, “Sanığın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.06.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.