Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/1691 E. 2015/30891 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1691
KARAR NO : 2015/30891
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/222433
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2012
NUMARASI : 2010/527 (E) ve 2012/1335 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Katılan şirket ile …………. Limited Şirketi arasında yapılan mutabakat sonucu 17.11.2008 tarih 747228 ve 11.02.2009 tarih 74841 nolu faturalarının ve irsaliyelerinin malların teslim alınmasına rağmen şirket kayıtlarına sokulmadığı, deftere işlenmediği, faturalara konu dökme şekerin depo stoklarına girmediği, ancak dökme şekerin …… şirketi tarafından katılan şirkete teslim edildiğinin göründüğü, depoya teslimi girişlerinin olmadığı, katılan şirketçe yapılan araştırmada dökme şekerlerin satıldığının tespit edildiği, yine katılan şirket tarafından yapılan iç denetim ve teftişlerde sinema büfelerinde satılan mallardan dökme şeker ve dökme çikolatada zayi olamayacak kadar yüksek kilogramda eksik olduğunun tespit edildiği, mısır ve bardakta satılan buzlu içeceklerin de faturasız satışının yapılarak gelirinin kasaya intikal ettirilmediği bu şekilde katılan şirkette büfe elemanı, cafe elemanı ve fuaye elemanı olarak çalışan sanıkların birlikte hareket ederek kendilerine teslim ve tevdi edilen mallar üzerinde katılan şirket zararına güveni kötüye kullandıklarının iddia edildiği olayda, bilirkişi raporu içeriği, sanıkların suçlamayı kabul etmediklerine dair anlatımları, tanıkların şirket elemanı olarak sanıklara münferiden yönelik herhangi bir isnatta bulunmayıp sadece genel olarak bazı malların eksik çıktığı yolunda anlatımları, özellikle katılan şirketin işleyiş şeklinde sanıkların yüklenen suçu işlediklerini gösterir resmi hiçbir kaydın elde edilmediği ve bu kapsamda sanıkların atılı suçu işlediklerinin sabit olmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 05.11.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.