Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/16759 E. 2014/19497 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16759
KARAR NO : 2014/19497
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

Tebliğname No : KYB – 2014/251072

Resmi belgede sahtecilik ve bilişim sistemleri banka veya kredi kuramlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarından şüpheli S.. S.. hakkında yapılan soruşturma sırasında, suç yeri itibarıyla evrakın Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının 04/03/2014 tarihli ve 2013/45033 soruşturma, 2014/543 sayılı yetkisizlik kararını müteakip, bu kez suç yeri bakımından dosyanın Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ilişkin Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 20/03/2014 tarihli ve 2014/3252(13) soruşturma, 2014/163 sayılı yetkisizlik kararı üzerine, yetki konusunun çözümü için dosyanın gönderildiği Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesince verilen Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisizlik kararının kaldırılmasına dair 01/04/2014 tarihli ve 2014/241 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26/06/2014 gün ve 2014/13126/44025 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/07/2014 gün ve 2014/251072 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, tanık Z. S.’nin alınan ifadesinde; söz konusu sahte çekin çalışmış olduğu Ö. isimli petrol istasyonu Tarsus şubesinde iken Remzi Ilgın isimli kişi tarafından petrol borcuna karşılık kendisine verildiğini beyan ettiği ve bahse konu sahte çekin ilk tedavüle sokulduğu yerin Tarsus ilçesi olduğu gerekçesi ile Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca 04/03/2014 tarihinde yetkisizlik kararı verilmiş ise de, dosya içerisinde mevcut 201/10/2013 keşide tarihli, 24,000,00 Türk lirası bedelli ve K. Turizm İnşaat Gıda Emlak Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’ye ait görünen sahte çekin son cirantası olan Ö. Petrol isimli işletmeden önce A. A., M. B., A. Ö.ve İ. H. isimli kişilerin çek üzerinde cirolarının bulunduğu, tanık Z. S.’nin 13/01/2014 tarihli ifadesinde söz konusu çeki aldığını beyan ettiği kişi olan şüpheli R. I.’ın 07/01/2014 tarihli ifadesinde, anılan çekin Kadirli ilçesinde faaliyet gösteren B. Fıstıkçılık isimli işyeri işletmecisi M. B.’dan aldığını beyan ettiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, eylemin resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık olarak belirlenmesi karşısında, suç yerinin sahte belgenin düzenlendiği ve ilk menfaatin temin edildiği yer olması karşısında sahte çek üzerinde ciroları bulunan cirantalar silsilesi takip edilerek belgenin düzenlendiği ve menfaatin temin edildiği yerin tespit edilmediği, şüpheli Remzi Ilgın’ın 07/01/2014 tarihli ifadesi kapsamında sahte çekin ilk tedavüle sokulduğu yerinde Tarsus ilçesi olduğunun gerekli araştırma yapılmaksızın kabulünün mümkün bulunmadığı, kaldı ki 5271 sayılı Ceza Muhakamesi Kanunu’nun 13. maddesinde “(1) Suçun işlendiği yer belli değilse, şüpheli veya sanığın yakalandığı yer, yakalanmamışsa yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. (2) Şüpheli veya sanığın Türkiye’de yerleşim yeri yoksa Türkiye’de en son adresinin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. (3) Mahkemenin bu suretle de belirlenmesi olanağı yoksa, ilk usul işleminin yapıldığı yer mahkemesi yetkilidir.” şeklinde ki düzenleme nazara alındığında Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının yetkili olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesi”nin 01/04/2014 tarihli ve 2014/241 D. İş sayılı kararlarının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince, BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine 24/11/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.