Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/16623 E. 2014/21037 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16623
KARAR NO : 2014/21037
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

Tebliğname No : 15 – 2013/85401
MAHKEMESİ : Konya 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2012
NUMARASI : 2011/620 (E) ve 2012/1651 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Şikayetçi T.. T.. İletişim Hizmetleri A.Ş vekili 20.12.2012 günlü ara kararla davaya katılma talebinin reddine karar verilmiş ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19/10/2010 gün ve 2010/9-149/205 sayılı kararında açıklandığı üzere ve dosya içeriğine göre suçtan zarar görmüş olan şikayetçi vekilinin, CMK’nın 260.maddesi uyarınca kurulan hükmü temyiz ve kamu davasına katılma hakkı bulunduğunun anlaşılması karşısında; katılma isteminin reddine dair 20.12.2012 tarihli kararın kaldırılarak CMK’nın 237/2 maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanıkların, katılan Y. K..’nın kimlik bilgilerini kullanarak, katılan adına ayrı ayrı telefon hatları aldıkları ve bu hatlar ile görüşme yaptıkları, telefon fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine katılan Yasin aleyhine icra takibine başlanıldığı, bu şekilde katılanın sahte belgelerle adına telefon hatları alındığını öğrendiğinin anlaşılması karşısında, sanıkların sübut bulan dolandırıcılık suçundan mahkumiyetleri yerine, yasal olmayan gerekçe ile beraatlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan T.. T.. İletişim Hizmetleri A.Ş vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.12.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.