Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/16565 E. 2017/5987 K. 13.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16565
KARAR NO : 2017/5987
KARAR TARİHİ : 13.02.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar hakkında; TCK’nın 158/1-c, 52/2,53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Olay tarihinde sanıklardan …’in katılan …’nin başka bir husumet nedeniyle elinden çıkarmak durumunda kaldığı evini geri alacağını ve parayı geri ödeyeceğini söyleyerek katılan …’ye …. bankası … şubesinden 15.000 TL kredi çektirdiği bu parayı alarak geri ödemediği, diğer sanık … yine katılan …’ye çeşitli sözler ve vaadlerle katılanın kredi kartından beyaz eşya almak suretiyle alışveriş yaptığı ve geri ödemediği,ayrıca sanıklardan …’un, yine katılan …’nin mevcut durumundan faydalanarak geri ödeyeceğini belirtip bankada olan 5.000 TL sini çektirip elinden aldığı ve geri ödemediği, sanıkların bu şekilde katılan …’nin algılama yeteneğinin zayıflığından faydalanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçularını işledikleri iddia olunan olayda;
Dosya kapsamında mevcut olan Sincan 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından 31/05/2011 tarihinde yasal danışman atanmasına karar verilmiş ise de; bu karara esas teşkil eden ….Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 01/04/2011 tarihli raporunda içerik itibariyle suçun unsurlarını ortaya koyamadığı için yetersiz ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı dikkate alınarak, suç tarihi itibariyle katılan …’nin, anılan sağlık raporunda belirtilen rahatsızlığın; niteliğinin ve derecesinin tespit edilmesi, ayrıca sanıkların kendisine karşı işlediği dolandırıcılık suçunun unsurlarını oluşturan hileli söz ve davranışları kavrayıp anlayabilecek ve denetim imkanını sağlayacak düzeyde olup olmadığının belirlenmesi ile rahatsızlığın objektif kriterler dikkate alınarak üçüncü kişiler tarafından ilk bakışta anlaşılabilecek mahiyette bulunup bulunmadığının tespiti bakımından, Adli Tıp kurumu Başkanlığından rapor alınarak, sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 13/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.