Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/16225 E. 2014/18880 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16225
KARAR NO : 2014/18880
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

Tebliğname No : KYB – 2014/231451

Mala zarar verme suçundan sanık Y.. Ç..’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı suçtan sanık M.. Ü..’ın ise 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-e maddesi gereğince beraatine dair, İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/03/2004 tarihli ve 2013/518 esas, 2014/94 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 16/06/2014 tarih ve 2014/12363/41393 tarih sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/06/2014 tarih ve 2014/231451 tarih sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Sanık M.. Ü.. hakkında verilen kararın gerekçesinde kamerayı kırdığı, üzerine atılı suçu gerçekleştirdiğinin belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında sanığın bu suçu işlediğini gösterir mahkemece inandırıcı, her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil elde edilemediğinden 5271 sayılı Kanun’un 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilerek hükmün gerekçesi ile sonucu arasında çelişki oluşturulmasında isabet görülmemiş ise de, olağanüstü ve istisnai kanun yolu olan kanun yararına bozmanın aleyhe tesir etmeyeceği ve sonuca etkili bir durum meydana getirmeyeceği cihetle, bu sanık yönünden kurulan hüküm bakımından kanun yararına bozma yoluna gidilmeyerek yapılan incelemede;
Sanık Y.. Ç.. hakkında verilen kararın gerekçesinde üzerine atılı suçu gerçekleştirdiğine dair kesin ve yeterli delil elde edilemediğinin belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında sanığın mala zarar verme suçunu işlediği toplanan delillerden anlaşıldığından 5237 sayılı Kanun’un 151/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek sanık aleyhine sonuç doğuracak surette hükmün gerekçesi ile sonucu arasında çelişki oluşturulmasında isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.03.2014 tarih ve 2013/518 esas 2014/94 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sanık Y.. Ç..”ın mala zarar verme suçundan CMK’nın 223/2-b maddesi gereğince BERAATİNE, ve hükmolunan cezanın çektirilmemesine, 17.11.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.