Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/16125 E. 2017/6098 K. 15.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16125
KARAR NO : 2017/6098
KARAR TARİHİ : 15.02.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Nitelikli dolandırıcılık suçundan; beraat
2-Resmi belgede sahtecilik suçundan,
a-Katılan …’a karşı eyleminden dolayı TCK.nun 204/1, 43/1, 62, 53. maddeleri gereği mahkumiyet
b-Katılan …’a karşı eyleminden dolayı TCK.nun 204/1, 62, 53. maddeleri gereği mahkumiyet

Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ve katılanlar vekilleri tarafından, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatına ilişkin hüküm, o yer Cumhuriyet Savcısı ve katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılan bankanın şubesinden kullanmış olduğu krediye karşılık olmak üzere borçlusu katılan …, alacaklısı … olan 25.09.2008 ödeme tarihli ve 4.000 TL bedelli, 18.10.2008 ödeme tarihli ve 4.000 TL bedelli senet, 31.10.2008 ödeme tarihli ve 3.500 TL bedelli senet, 03.05.2008 ödeme tarihli ve 4.300 TL bedelli senet, 26.04.2008 ödeme tarihli ve 4.000 TL bedelli senet ile 31.05.2008 ödeme tarihli ve 4.000 TL bedelli toplam 6 adet senet ile katılan … olan 30.11.2008 ödeme tarihli 4.250.TL bedelli 1 adet senedi teminat olarak bankaya verdiği, sanığın bankaya olan kredi borcunu vadesinde ödememesi üzerine banka tarafından senetlerde borçlu olarak gözüken katılanlar aleyhine icra takibi başlatıldığı, katılanların senetlerdeki imzaya itiraz etmeleri üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen senetlerdeki imzaların katılanlara ait olmadığının tespit edildiği, bu şekilde sanığın sahte olarak oluşturulmuş senetleri katılan bankaya vermek suretiyle menfaat temin ederek resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafi ve katılanlar vekillerinin temyiz talebinin incelenmesinde;
… Ceza Genel Kurulu’nun 22.04.2014 tarih, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, buna göre somut olayda; sanık tarafından, aynı suç işleme kararıyla, farklı katılanlara ait sahte senetler tanzim edilerek katılan bankaya verilmesi şeklinde gerçekleşen eylem nedeniyle, TCK’nın 61. maddesi kapsamında, sahte olduğu tespit edilen belgelerin sayısı ve sanığın suç işleme kastı da dikkate alınarak tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulup, aynı Kanun’un 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği gözetilmeden, katılan sayısınca suç oluştuğu kabul edilip hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayini,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik o yer Cumhuriyet Savcısı ve katılanlar vekillerinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Katılan …’ın borçlu olarak göründüğü suça konu sahte bonolardan 02.11.2007 teslim tarihli iki adet senedin sanık tarafından 05.11.2007 tarihinde bankadan çekilen krediye teminat olarak verildiğinin anlaşılması karşısında; sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyeti yerine oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraat hükmü verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.