Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/16059 E. 2017/6107 K. 15.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16059
KARAR NO : 2017/6107
KARAR TARİHİ : 15.02.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : a)Nitelikli dolandırıcılık; Beraat
b)Resmi belgede sahtecilik; TCK 204/1,62,53/1-2-3 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatına ilişkin hüküm, o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından, resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin sanık hakkındaki nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatine dair hükme ilişkin olduğunun kabulü ile yapılan incelemede;
Sanığın, katılan adına sahte imzalar ile keşide edilmiş 12/03/2009 vadeli 5.000 TL, 12/04/2009 tarihli 4,500 TL, 12/05/2009 tarihli 4.000 TL miktarlı senetleri bankaya ibraz ederek cari hesap kredi sözleşmesindeki kredi limitini artırmak suretiyle 09/01/2009 tarihinde kredi kullanmak suretiyle menfaat temin ettiği, bu şekilde resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın savunması, katılan beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre mahkemenin suç vasfına ve sübuta yönelik kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin incelenmesinde;

Katılanın borçlu olarak göründüğü 12.03.2009 ve 12.04.2009 ve 12,05,2009 ödeme tarihli suça konu sahte bonoların sanık tarafından çekilen kredi teminatı olarak bankaya ibraz edildiği iddiasından ibaret olayda; dosya kapsamında mevcut sanık ile katılan banka şubesi arasında imzalandığı anlaşılan 29/02/2008 tarih ve 137 sayılı ticari kredi sözleşmesi içeriğinden suça konu senetlerin bu cari kredi sözleşmesinin limit artırımı sırasında teminat olarak verilip verilmediğinin anlaşılamadığı, ancak katılan bankanın 21/05/2012 tarihli cevabi müzekkeresinde “olaya konu senetlerin, senetlerin verildiği tarihte mevcut islek ticari kredisinin teminatına, ilgili kredinin sürdürülmesinin teminine ilişkin verildiği” şeklinde cevap verildiği ve bu soyut nitelikli ve belgeye dayanmayan yazı içeriğinden, sanığın cari kredi sözleşmesi kapsamında limitinin artırılması ve akabinde kredi kullanması karşılığı olarak bu senetleri verip vermediğinin anlaşılamaması karşısında; öncelikle kredi sözleşmesinin onaylı örneğinin bankadan getirtilip incelenmesi, suça konu senetlerin bankaya ne zaman (kredinin çekildiği sırada mı, yoksa kredinin çekilmesinden sonra mı) verildiği, kredi kullanılması sırasındaki cari hesap dökümlerinin bankadan sorulup, buna göre dolandırıcılık suçunun oluşup oluşmadığı, oluştuğunun kabul edilmesi halinde suç tarihinin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması ihtimaline binaen bankanın icra takibi sonucu tahsil ettiği bildirilen 23.310.TL ve başka ödemeler var ise tespiti, kısmi ödemeye karşı katılanın muvafakatının olup olmadığının sorulmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.