Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/16047 E. 2017/6166 K. 15.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16047
KARAR NO : 2017/6166
KARAR TARİHİ : 15.02.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-TCK’nın 158/1-f son, 62/1, 52/2-4, 53/1. maddeleri gereğince
2-TCK’nın 204/1, 62, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın ….. şubesine ait 01.03.2008 keşide tarihli 1.050 YTL bedelli çeki sahte olarak düzenlettirdiği ve aralarındaki ticari ilişki sebebiyle katılan …’a verdiği, çekin katılan tarafından bankaya ibrazında sahteliğinin ortaya çıktığının iddia edildiği olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir sebebe dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Ayrıntıları … Ceza Genel Kurulu’nun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir zarar veya borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından hareketle; katılanın duruşmada alınan beyanında sanığa yıllardır matbaa malzemeleri sattığını, sanığın bazen ödeme yapmayarak borca yazdırdığını, sanığın olay tarihinde kendisinden mal istemesi üzerine biriken 1.000,00 YTL üzerindeki borçlarını ödemesini istediğini, bu şekilde sanık tarafından sahte çekin verildiğini beyan etmesi karşısında, sanığın suça konu çeki önceden doğan borcuna karşılık vermesi sebebiyle atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmayacağı gözetilerek beraatine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.