YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/15977
KARAR NO : 2014/22082
KARAR TARİHİ : 24.12.2014
Tebliğname No : 15 – 2013/99506
MAHKEMESİ : Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 31/01/2013
NUMARASI : 2008/56 (E) ve 2013/6 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, hakkı olmayan yere tecavüz, yalan beyan
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hazine vekili Av. F.. K.. tarafından 24.12.2012 havale tarihli dilekçe ile katılma isteminde bulunduğu ancak bu hususta karar verilmediği anlaşılmakla, sanıklara atılı suçtan doğrudan doğruya zarar gören Hazine’nin davaya katılma hakkı bulunduğu cihetiyle, katılamasına karar verilerek yapılan incelemede;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır.Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi,nitelikli hal kabul edilmiştir.Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı,o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir.Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir.Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir.Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır.Dolandırıcılık suçunun Kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Sanıklardan G.. D..’ın .. ilçesi .. Köyünde bulunan 18, 26, 38, 42, 44 ve 79 numaralı parsellerin kendisinin olduğunu beyan ederek, 2003-2004-2005 yıllarında ilçe tarım müdürlüğüne başvurup 2.637 TL Doğrudan Gelir Desteği aldığı, sanıklardan Z.. D..’ın … ilçesi .. köyünde bulunan 11, 23, 37, 50, 63, 67 ve 70 numaralı parsellerin kendisinin olduğunu beyan ederek 2003-2004-2005 yılları içerisinde 2.680,95 TL Doğrudan Gelir Desteği aldığı, sanık M.. D..’ın ise … ilçesi.. köyünde bulunan 71, 74, 75, 85, 14, 16, 27, 31, 55, 59, 61, 62 numaralı pallerini kendisinin olduğuunu beyan ederek, 2003/2004/2005 yılları içersinde toplam 2.785,40 TL Doğrudan Gelir Desteği aldığı, sanık A.. D..’ın ise Doğrudan Gelir Desteği alıp almadığı yönünde bir kaydın bulunmadığı, müşteki K.. B.. ve tanık F.. B..’un sanıkların kullanmış oldukları bütün bu parsellerin, Kerem, Ali, Sait, K. B.. ve kendilerine ait olduğunu, sanıklara bu arazileri kiralamadıklarını belirttikleri, doğrudan gelir desteği başvuru dosyalarında yapılan incelemelerde ise söz konusu parsellerin müştekilerden kiralandığına ilişkin herhangi bir evrakın bulunmadığı, ancak sanıkların bu arazilerin müştekiden ve akrabalarından kiraladıklarını beyan ettikleri,.. İlçe Tapu Sicil Müdürlüğünce yapılan araştırmada ise sanıkların kendilerine ait olduğunu beyan ettikleri parsellerle ilgili herhangi bir tapu kaydının bulunmadığının anlaşıldığı, sanıkların resmi kurum sayılan Hınıs Tarım Müdürlüğünce düzenlenen doğrudan gelir desteği başvuru evraklarının hazırlanması sırasında yalan beyanda bulundukları ve bu şekilde 2003-2004-2005 yıllarında haksız şekilde doğrudan gelir desteği alarak kamu kurumunu dolandırdıkları ve ayrıca müştekilere ait olma ihtimali bulunan arazilere haksız şekilde el atarak hakkı olmayan yere el atma suçlarını işledikleri iddia edilen olayda;
Dolandırıcılık suçunun menfaatin temin edildiği tarihte oluştuğu gözetilerek sanıklara yapılan doğrudan gelir desteği ödemelerinin hangi tarihte yapıldığının ilgili banka ve tarım müdürlüğünden sorularak tespitinden sonra sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.