Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/15975 E. 2017/5907 K. 13.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/15975
KARAR NO : 2017/5907
KARAR TARİHİ : 13.02.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : a-TCK’nın 158/1-d, 62, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet (iki kez)
b-TCK’nın 204/1, 43, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, … isimli kişiye ait nüfus cüzdanı fotokopisi ile muhtarlıktan sahte nüfus cüzdanı talep belgesi aldığı, daha sonra da kendi fotoğrafı ile nüfus müdürlüğüne başvurarak sahte bir nüfus cüzdanı aldığı, bu şekilde elde ettiği sahte nüfus cüzdanıyla 24/07/2009 tarihinde …. Şirketi’nden … adına bir telefon hattı satın aldığı, bu hatla yaptığı görüşmelere rağmen ilgili şirkete ödeme yapmadığı, daha sonra 02/01/2010 tarihinde … şirketinden telefon hattı ve internet paketi alıp kullanmasına rağmen bu şirkete de ödeme yapmadığı, böylece sanığın zincirleme resmi belgede sahtecilik ve katılan şirket sayısınca nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin lehe hükümlerin uygulanmadığı gerekçesine dayanan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın, oluşturduğu nüfus cüzdanı ile katılan … adına, 24/07/2009 tarihinde …. Şirketi’nden ve 02/01/2010 tarihinde … şirketi’nden hat satın aldığı ve yaptığı kullanıma rağmen ödeme yapmadığı olayda, eylem nedeniyle zarar gören kişinin hattın alındığı şirketler değil adına hat çıkartılan ve bu şekilde zarara uğratılan … olduğu, buna göre sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun’un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek katılan … aleyhine haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, sanık hakkında tek bir suçtan hüküm kurularak, TCK’nın 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince cezasının arttırılması gerektiği gözetilmeden, suçtan zarar görenlerin hattın alındığı şirketler kabul edilerek iki ayrı suçtan hüküm kurularak fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 13/02/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI DÜŞÜNCE

Sanık … hakkında, katılanlar … A.Ş. ve …. şirketlerinden katılan …’ün kimlik bilgisini kullanarak telefon hattı almak suretiyle dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCK.nun 158/1-d maddesinden 2 kez cezalandırılması için kurulan mahkumiyet hükümlerinin onanması yerine, sanığın TCK.nun 158/1-d, 43. maddelerinden cezalandırılması gerekçesiyle kararların bozulmasına karar verilmesi yerinde değildir. Şöyle ki;
Dosya kapsamı ve anlatımlardan, katılan …’e ait kimlik bilgilerini ele geçiren sanık …’ın … A.Ş. ve …. şirketlerine müracaat edip 24.07.2009 tarihinde ….’dan telefen hattı, 02.01.2010 tarihinde de …den telefon hattı ve internet paketi alıp kullanmasına karşın ödeme yapmadığı anlaşılmaktadır.
Suç tarihinde …. ve … A.Ş.’nin ayrı tüzel kişiliğe sahip iki farklı şirket olmaları, dolandırıcılık suçunda mağdur sayısınca sanığın cezalandırması gerektiği ile TCK.nun 43. maddesinin bir suç işleme kapsamında değişik zamanlarda aynı mağdura karşı suçun birden fazla işlenmesi ya da mağdurlar farklı olmakla birlikte aynı suçun tek bir fiille işlenmesi halinde uygulanabileceği dikkate alındığında, somut olayda suç tarihinde iki ayrı tüzel kişiliğe sahip şirketlere karşı ayrı tarih ve birden fazla fiille suçun işlenmesi karşısında sanığın iki kez TCK.nun 158/1-d maddesinden cezalandırılması gerektiğiden, Mahkemenin 5237 sayılı TCK.nun 158/1-d maddesinden 2 kez kurulan mahkumiyet hükmünün onanması yerine, sanık hakkında TCK.nun 43. maddesinin uygulanması gerekçesiyle yerel mahkemenin kararının bozulması yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.