YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/15854
KARAR NO : 2014/17253
KARAR TARİHİ : 27.10.2014
Tebliğname No : 15 – 2013/86892
MAHKEMESİ : İzmir 2. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2012
NUMARASI : 2012/598 (E) ve 2012/1151 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın önceden tanıdığı katılandan telefonunu konuşmak üzere alarak iade ettiği, olay tarihinde yine konuşup iade etmek üzere aldığı cep telefonunu iade etmeyerek başkalarına sattığının iddia edildiği olayda, sanığın eyleminin güveni kötüye kullanma olarak kabul edilmesine rağmen TCK’nın 245 maddesi gereğince cezalandırılmasına kara verilmiş ise de,
Diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak,
1-) Mahkemece güveni kötüye kullanma suçundan açılan davada karar gerekçesinde eylem aynı şekilde güveni kötüye kullanma olarak kabul edildiği halde hüküm kısmında uygulanan kanun maddesinin 155/1 maddesi yerine TCK’nın 245 maddesi olarak gösterilmesi,
2-) Güveni kötüye kullanma suçundan hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
3-) Sanığın kovuşturma aşamasında 09/12/2012 tarihli beyanında suça konu telefonu sattığım yerden alarak katılana iade ettim şeklindeki beyanı karşısında katılandan zararının giderilip giderilmediği sorularak sonucuna göre TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321 maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/10/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.