YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/14881
KARAR NO : 2014/17289
KARAR TARİHİ : 27.10.2014
Tebliğname No : 15 – 2013/79855
MAHKEMESİ : Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2012
NUMARASI : 2012/291 (E) ve 2012/426 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında suç tarihi 12.04.2004 olarak gösterilmiş ise de, A.. M..nün düzenlediği usulsüz yeşil kart kullanımına ilişkin belgeye göre suç tarihinin 12.04.2008 olduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmeyerek suç tarihinin mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak ya da bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır.
Dolandırıcılık suçunun Kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Sanık Ali Rıza’nın , annesi olan diğer sanık Şekernaz adına temin ettiği sahte yeşil kartı, tedavide ve ilaç alımında kullanarak katılan kurumu 52,76 TL tutarında ilaç ve 128,77 TL tutarında hastane gideri olmak üzere zarara uğrattığı ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda ; mahkemece yeşil kartın ele geçirilememesi ve sanıkların yeşil kartın sahte olduğunu bildiğine dair delil bulunmaması nedeniyle beraat kararı verilmiş ise de ; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından gönderildiği belirtilen listede sanık Şekernaz’ın ismi ile yapılan harcamanın esas alınarak soruşturma başlatıldığı, dosya kapsamına göre, ilgili kurumlara yazı yazılarak, suç tarihinde sanıkların ekonomik ve mali durumuna göre yeşil karta ihtiyacı bulunup bulunmadığı ve hukuken yeşil kart alabilecek durumda olup olmadıkları sanık Şekernaz’ın, suça konu yeşil kartla hangi tarihte ve ne şekilde tedavi gördüğü, hastaneye hangi şikayetle geldiği, poliklinik veya acilden giriş yapıp yapmadığı, zorunluluk halinin bulunup bulunmadığı, tedavi sırasında hangi yeşil kartı kullandığı ve bu sırada sigortalı olup olmadığı, söz konusu kartın, tamamen sahte mi yoksa ilgili kuruma sahte belgelerle başvuru yapılarak mı alındığı, hastaneye tedavi için başvuru yapıldığında, yeşil kartın sistemde sorgulanıp sorgulanmadığı ile tamamen sahte olan ve sistemde bir karşılığı bulunmayan yeşil kartın ne şekilde tedaviye esas alındığı, kullanıldığı belirtilen kartın ne şekilde sahte olduğu veya usulsüz alındığı hususlarının sorulması, bunlara dair belgeler, varsa yeşil kart dosyası, hastane tedavi evraklarının onaylı sureti istenerek dosya içine konulması, Sağlık Bakanlığı vekili tarafından verilen temyiz dilekçesinde; M. G. isimli kişinin sahte yeşil kartlar düzenlediğinin belirtilmesi karşısında, M. G. isimli kişi hakkında soruşturma veya kovuşturma bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa söz konusu dosyaların onaylı suretleri getirtilerek, hukuki ve fiili irtibat bulunması halinde birleştirme hususunun değerlendirilmesi, böyle bir soruşturma bulunmuyor ise, adı geçen kişilerin açık kimlik bilgileri ve adresleri araştırılarak ifadelerinin alınması, yapılan sahtecilik eylemleri hakkındaki bilgileri ve sanıklarla olan irtibatlarının sorulması, her ne kadar yeşil kartın ele geçirilemediği belirtilmiş ise de, bu hususta hiçbir araştırma yapılmadığı dikkate alınarak, yeşil kartın nerede olduğunun araştırılması, suç tarihinden sonra aynı kartla başka yerlerde tedavi olup olunmadığının belirlenmesi ve kurum zararı bulunup bulunmadığı hususları karar yerinde tartışılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.