YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/14612
KARAR NO : 2014/18319
KARAR TARİHİ : 06.11.2014
Tebliğname No : 15 – 2013/69453
MAHKEMESİ : Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2012
NUMARASI : 2012/115 (E) ve 2012/477 (K)
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.
Katılanın eşinin İstanbul’daki dairesini satarak Konya’dan tarla satın almak istediğini söylediği tanık B.. Y..’ın katılanı E.. Ö..’in yanını götürdüğü, yaptıkları görüşme esnasında sanık E.. Ö..’in diğer sanık D.. T..’ün satılık bir arazisinin olduğunu söylemesi üzerine katılan ve sanığın D.. T..’ü bir araya getirdikleri, yaptıkları pazarlıkta arazinin 50.000,00 TL karşılığında satışı konusunda anlaştıkları, katılanın İstanbul’daki evlerinin satılması halinde para vereceğini söylemesi üzerine sanık D.. T..’ün kapora istediği, katılanın da parası olmadığı için senet vermeyi kabul ettiği, birlikte emlakçılık yapan tanık M.. A..’nun yanına giderek bono düzenlettirdikleri, tanığın tarafların isteğine uyarak bononun bir kısmını doldurup bir kısmını boş bıraktığı, senet bedelinin 50.000,00 TL olarak belirlendiği, senedi alan arsa sahibi D.. T..’ün senedi ciro ederek diğer sanık E.. Ö..’e verdiği, onun da bir hafta sonra katılanı arayıp senedin bedelini ödemesini istediği, ardından hakkında soruşturma izni verilip dosyası ayrılan avukat Hasan Hüseyin Ünsal’a verip icra takibi başlattığı somut olayda; suça konu senedin bir kısmının boş olarak düzenlenmesinden katılanının bilgisinin olmasına rağmen rıza ile senedi imzalanmış olması, senedin ev satışına karşılık verildiğine dair herhangi bir protokolün bulunmaması ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ile sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.