YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/12535
KARAR NO : 2014/17215
KARAR TARİHİ : 27.10.2014
Tebliğname No : KYB – 2014/183132
Kasten yaralama, mala zarar verme, hakaret ve tehdit suçlarından sanık S.. K..’nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-e, 62/1, 151/1, 62/1, 125/1, 125/4, 43/1, 62/1, 106/1-2. cümle, 43/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis, 3 ay 10 gün hapis, 3 ay 19 gün hapis ve 5 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, cezalarının aynı Kanun’un 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/12/2013 tarihli ve 2011/356 esas, 2013/732 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 05/05/2014 gün ve 2014/9040/30440 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/05/2014 gün ve 2014/183132 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın tekerrüre esas alman Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2008 tarihli ve 2007/127 esas, 2008/282 karar sayılı ilamı ile verilen 715,00 Türk lirası adli para cezasının 765 sayılı Türk Ceza Kanunu uyarınca hükmolunan hapis cezasından 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4. maddesine göre çevrilen para cezası olduğu anlaşılmakla, kesin nitelikte olmadığı ve tekerrüre esas alınabileceği düşünülerek yapılan incelemede,
1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58/3. maddesinde yer alan, “Tekerrür hâlinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.” şeklindeki düzenleme uyarınca, sanık hakkında basit tehdit suçundan verilen 5 gün hapis cezası, daha önce kasıtlı bir suçtan sabıkasının bulunması sebebiyle 5237 sayılı Kanun’un 50. maddesinde yer alan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmemiş ise de, aynı Kanun’un 50/3. maddesinde yer alan, “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” biçimdeki düzenleme ile aynı maddenin 5. fıkrasındaki, “Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir.” şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, sanığın daha önceden hapis cezasına mahkûm edilmemiş olduğu nazara alınarak, hakkında hükmolunan 5 gün hapis cezasının 5237 sayılı Kanun’un 50/1. maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesinde,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/2. maddesinde yer alan, “Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez.” şeklindeki düzenlemenin, hapis cezasının, aynı maddenin 1. fıkrası (a) bendi haricindeki bentlerde yer alan diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesine engel teşkil etmediği nazara alındığında, kasten yaralama, mala zarar verme ve hakaret suçlarından
hükmolunan hapis cezalarının, adli para cezası hariç diğer seçenek yaptırımlara çevrilmemesinde,
isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 30/12/2013 gün ve 2011/356 esas, 2013/732 karar sayılı kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre uygulama yapılarak; hükümlü hakkında TCK”nın 151/1,62 maddeleri uyarınca tayin olunan 3 ay 10 gün, TCK’nın 86/2,62 maddelerine göre verilen 5 ay, TCK’nın 125/1, 125/4, 43, 62 maddelerine göre verilen 3 ay 19 gün, 106/1 62 maddelerine göre verilen 5 gün kısa süreli hapis cezalarının sırasıyla 5237 sayılı TCK”nın 50/3 maddesi yoluyla aynı maddenin 1.-d fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan 3 ay 10 gün, 5 ay, 3 ay 19 gün, ve 5 gün süreyle internet cafeye gitmekten yasaklanması seçenek yaptırımına çevrilmesine, kararın diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, 27/10/2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.