YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/12184
KARAR NO : 2014/17396
KARAR TARİHİ : 27.10.2014
Tebliğname No : 11 – 2014/133581
MAHKEMESİ : Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/06/2012
NUMARASI : 2011/103 (E) ve 2012/1188 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanık İ.. Ö..’ün, sanık A.. İ.. tarafından sahte tanzim edilmiş suça konu çeki katılan ile gerçekleştirdiği araç alım satımı sırasında katılana verdiği, bu suretle sanık İ.. Ö..’ün dolandırıcılık, sanık A.. İ..’nin ise resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia ve kabul edilmesi karşısında, bankanın maddi unsuru olan çekin suçta kullanıldığı dikkate alınarak, eylemin suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f maddesinde öngörülen “Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza yönünden sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 27/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.