YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/12173
KARAR NO : 2014/12619
KARAR TARİHİ : 24.06.2014
Tebliğname No : KYB – 2014/87428
Resmî belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından sanık S.. B..’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1, 43, 157/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hapis, 1 yıl 4 ay hapis ve 2.000,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/02/2011 tarihli ve 2008/495 esas, 2011/123 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 27/02/2014 gün ve 2013/4030/14850 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/03/2014 gün ve 2014/87428 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre;
1-Anılan mahkeme kararındaki kabule nazaran, adı geçen sanığın kardeşi olan katılanın kimlik bilgilerini ve kendi fotoğrafını kullanarak sahte nüfus cüzdan talep belgesi düzenlediği, akabinde bu belge ile Balıkesir Nüfus Müdürlüğünden 25/05/2001 düzenleme tarihli nüfus cüzdanı aldığı, daha sonra bu nüfus cüzdanını kullanarak suç tarihleri olan 17/01/2005 ve 18/01/2005 tarihlerinde Ankara’da iki ayrı telefon aboneliği sözleşmesi imzaladığı, mahkemece sanığın eyleminin başkasının kimlik bilgilerini taşıyan ve içeriği itibari ile sahte olan nüfus cüzdanını kullanarak abonelik sözleşmesi düzenletmek olduğu kabul edilerek mahkûmiyet kararı verildiği cihetle, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanıp, denetime imkan verecek şekilde karşılaştırma yapıldıktan sonra lehe hüküm belirlenerek karar verilmesi yerine, yazılı şekilde karşılaştırma yapılmadan 5237 sayılı Kanun’un lehe olduğu belirtilerek karar verilmesinde,
2-Sanık ile katılanın kardeş oldukları anlaşılmakla, dolandırıcılık suçu bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 167/2. maddesinde yer alan “Bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin…zararına olarak işlenmesi hâlinde; ilgili akraba hakkında şikâyet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca, katılanın dolandırıcılık eyleminden ne zaman haberdar olduğu tespit edilip şikayetin süresinde olup olmadığı araştırılmadan ve cezadan indirim yapılmadan karar verilmesinde,
3-Sanığın nüfus müdürlüğünün maddî varlıklarından olan nüfus cüzdanını kullanmak suretiyle, katılan adına sahte abonelik sözleşmeleri düzenleterek dolandırıcılık suçunu işlediğinin kabul edilmesi karşısında; eylemin kamu kurumu olan nüfus müdürlüğünü aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmesinde
isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-) Kanun yararına bozma talebinin (1,2) nolu bozma isteklerinin incelenmesinde,
Sanığın eyleminin lehe yasa yönünden değerlendirilmesi ve şikayet süresine ilişkin bozma isteklerinin tebliğnamenin görevli mahkemenin belirlenmesine yönelik (3) no lu istemi ile çelişki oluşturması ve aşağıdaki kabul karşısında bu hususların görevli mahkemece yapılacak yargılamada değerlendirilmesinin mümkün bulunması karşısında, bu konularda karar verilmesine yer olmadığına,
2-) Kanun yararına bozma talebinin (3) no’lu bozma isteğinin incelenmesinde,
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/02/2011 tarih ve 2008/495 esas, 2011/123 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince aleyhte etki etmemek üzere BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine 24/06/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.