Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/11392 E. 2014/17394 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/11392
KARAR NO : 2014/17394
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

Tebliğname No : 11 – 2013/32169
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/06/2012
NUMARASI : 2010/971 (E) ve 2012/2053 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
E.Tekstil Ürünleri Ltd. Şti. isimli firmanın ortağı olan sanıkların, 6.200 TL değerindeki suça konu çeki sahte tanzim ederek, ticari faaliyetleri esnasında kullanmak suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia ve kabul edilmesi karşısında, şirket yöneticisi olan sanıkların ticari faaliyetleri sırasında bankanın maddi unsuru olan çekin suçta kullanıldığı dikkate alınarak, eylemin suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f maddesinde öngörülen “Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” ve 5237 sayılı TCK’nın 158/1-h maddesinde tanımlanan “Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında” gerçekleşen dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına dair delilleri takdir etme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza yönünden sanıkların kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 27/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.